Haskovo’ya bağlı Susam köyünde oturan Dimitır Dimitrov, meyve ağaçları ile keçi yetiştiriciliği ve solucan gübreciliği yapıyor. Bundan kısa süre öncesine kadar at yetiştiriciliği de yaptığını söyleyen ziraat mühendisi, “büyük aşkının” çiftliğindeki tavus kuşlarının olduğunu söylüyor. 26 farklı türden 300 büyük ve 200 küçük rengarenk tüylüye bakan adam, Bulgaristan’da en büyük tavuskuşu koleksiyonu sahibidir.
BNR Kırcali Radyosuna konuşurken her şeyin tesadüfen, avlusunda canlı güzelliğin bulunmasını isteyip birkaç tavus kuşu satın alması ile başladığını söyleyen Dimitır, zamanla kuşların sayısını artırma arzusunun ortaya çıktığını, hatta kendi türlerini yaratmaya başladığını paylaştı. Artık 5 yıldır tavus kuşu yetiştiriciliği yapan adamın çiftliğinde bugün itibari ile bulunan 500 kadar göz alıcı kuşun hepsi, seleksiyonculuk ve yıllar süren deneyler sonucudur.
“Bu işten büyük zevk alıyorum. Hem kuşların güzelliği içinde olmanın tadını çıkarıyor, hem çalışıyorum” diyen Dimitar, şöyle devam etti:
"Hayvanları çiftleştirirken güzellikler, hatta sanat yaratma şansını buluyorum. Tabiat sayesinde doğal biçimine göre daha da güzel şeyler elde edebiliyorum. İlk yıllarda iki farklı türü çiftleştirirsem ne olacağını bilmiyordum. Bu konuda başvurulacak kimse yoktu. Fakat zamanla yabancı deneyimden faydalanarak ve deneyler yaparak bu konuda yetenekler edindim” diyen Dimitır, önceki tavuskuşu neslinden geçen genlerin ne olduğu bilinmediği için çiftleştirme sonucunu her zaman heyecan ve merakla beklediğini paylaştı. Tavuskuşu yavrularının yüzde 90’lık bölümü ebeveynlerinden farklı olur. Herkesin zevki farklı olduğu için kuşların fiyatı, güzelliğine değil, daha çok nadir rastlanan özelliklerine ve aynı türden dünya çapında mevcut kuşların sayısına bağlıdır.
"Çiftliğimizde dünyada en nadir rastlanılan çeşit olan “kömür” cinsi bulunur. Dikkat çekici olmakla birlikte son derece seyrek olan “kömür” türünü yıllardır elde etmeye çalıştım. Neredeyse tamamen siyah olan bu tavuskuşunun Bulgaristan’da eşi benzeri yoktur. Yine çok kıymetli olan bir tavuskuşu çeşidimiz de alacalı spauding olmakta. Ebeveynleri Amerika’dan gelen ve son derece nadir güzelliğe sahip bu kuş da uzun süren seleksiyon neticesinde elde edildi” diye anlattı Dimitır.
Çiftliğe gelen müşterilerin çoğu, tavus kuşlarını avlu, vila, otel veya hayvan köşesine güzellik katmak niyeti ile alıyorlar. Dimitır’ın anlattığına göre çoğu halde kadınların gözlerini beyaz kuşlar alır. Etini tüketmek amacı ile tavus kuşu satın almak için arayan az sayıda kişiye kesin ret cevabı veren koleksiyoncu, kuşlarına bağlı olduğunu söyleyerek biri dişi diğeri erkek olmak üzere “göz bebeği” olan iki tavus yavrusunun sürekli peşinde gezerek kendisi ile sataştıklarını paylaştı. Oysa tavus kuşları sevgi ve bağlılık gösteren bir tür değil.
"Daha önce atlar yetiştirdim. Sıcak kanlı olan bu hayvanlar insana olan sevgisini gösterdiği için bağlanmamak mümkün değil. At satarken her seferinde ağladım. Tavus kuşlarında ise durum farklı. Onlarda da gönlüm var, ama tavus muhabbet gösterisi yapmaz. Sanırım onlarla ayrılmak daha kolay olduğu için tavus kuşu yetiştiriciliği yapıyorum”.
Tavus kuşu fiyatı daha nadir olanlarda 1 500 levayı buluyor. Susam köyündeki çiftlik, renkleri ile göz kamaştıran tüylülerle tanışmak isteyen herkese açıktır.
İlgili yazılar:
Kaynak : BNR Kırcai Radyosu
Haber : Galina Stefanova, Mehmed Recep, Georgi Argirov
Düzenleyen : Veneta Nikolova
Çeviri : Tanya Blagova
Foto: Georgi Argirov
Güllerim kana benzer, Gökyüzü sana benzer, Güzel kızın manisi Kuşlara benzer. “Kısaca” başklıklı iki dilli mani derlemesinin “Aziz Kardeşler Kiril ve Metodiy” Milli Kütuphane'nin “Pismena” klübünün Kasım ayı..
Çocukların ebeveynlerinin bilgisi olmadan kimlik kartlarını alarak onların adına online bahisler yapmaları gibi gittikçe artan endişe verici eğilimlerin izlenmesi, Ulusal Gelir Ajansı NAP ve “Gümrükler” Ajansı tarafından yaz mevsiminde “Ne ste sami”..
Bulgar gülünün mis kokusu ve dünyanın dört bir köşesinden turist çeken çiçek toplama kampanyası, gül yetiştiriciliği işinin hoş tarafı olurken dikenli tarafı da yok değil. Ülkedeki gül yetiştiricileri, “Gülü seven dikenine de katlanır” deyimini..
Dağlarında, ormanlarında, meralarında yetişen bir birbirinden farklı ağaç, çiçek ve şifalı bitkiler sayesinde Avrupa’da en kaliteli..