Sofya 20. kez Avrupa müzeler gecesine katılıyor. Girişim, Mayıs ayının üçüncü Cumartesi günü Bulgaristan'daki Fransız Enstitüsü, Kültür Bakanlığı ve Sofya Belediyesi tarafından düzenleniyor. Başkentin sakinleri ve misafirleri şehrin müzelerindeki bir dizi sergiye, konsere, atölye çalışmasına, filme ve rehber eşliğinde turlara ücretsiz olarak erişebilecek.
Sofya’da 50'den fazla müze ve galeri, akşam saatlerinde kültürel mekanlar meraklıları için kapılarını açacak.
Fransız Enstitüsü, medya kütüphanesininkapılarını saat 16:00 ile 20:00 arasında açarak ziyaretçileri Just Dance 2024'ün son bölümüyle 18. yüzyıla geri götürecek ve onları Versailles Şatosunda sanal olarak dans ettirecek (Önceden rezervasyon gereklidir). Paris'teki Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları vesilesiyle, saat 19:00'da “Slaveykov” salonundaspora adanmış özel bir animasyon sinema akşamı düzenlenecek.
Sofya Belediyesi'nden organizatörler, " Avrupa müzeler gecesi etkinlikleriyle kültür ve sanata daha fazla erişim sağlamak amaçlamaktadır. Ayrıca bubir aile kutlamasıdır, zira ebeveynler çocuklarıyla birlikte dolaşıyorlar ve yeni şeyler öğreniyorlar" diye paylaştı.
“Şehir ulaşımı ve altyapı” Derneği, Müzeler gecesinde özel bir sürpriz olarak Ulusal Tarih Müzesi’nden “Dünya ve insanlar” müzesi üzerinden “Opalchenska” sokağına kadar her 20 dakikada bir yenilenmiş eski otobüslerin sefer yapacağı bir Retro hattı sağladı.
Foto: institutfrancais.bg, Facebook / bgtransport.orgAvrupa’da çağdaş opera yönetmenliğinin en parlak isimlerinden biri olan ünlü Bulgar Vera Nemirova uzun zamandan beri Almanya'da yaşıyor ve çalışıyor. Birkaç yıldır Varna Devlet Operası’nın daimi konuğu olan Nemirova, kısa bir süre önce Fransız..
İlk Bulgar eğitim marşları, 18. ve 19 yüzyıllarda önemli bir ticaret ve kültür merkezi olan Elena şehrinde kaleme alındı. Koca Dağ’ın eteklerindeki şehrin sakinleri ise Milli Uyanış döneminde cereyan eden neredeyse tüm tarihi olaylara etkin katılarak..
“Kiril ve Metodiy” Yolunun 2011 yılında toplam 48 olan Avrupa kültür rotasından biri haline gelmesi ile Aziz Kardeşler’in bize bıraktığı yazı, kültür ve din geleneğinin Yaşlı kıtanın kültür mirasının ayrılmaz parçası olduğu bir kez daha tanındı...