20 Temmuz’da, yazın en sıcak günlerinde Ortodoks Kilisesi Eski Ahit peygamberi İlyas’ı anıyor. Eski zamanlardan beri onuruna kutlama ayinlerinin yapıldığı adına inşa edilen çok sayıdaki kiliseler Halkın İlyas peygambere duyduğu sevgi ve saygının ifadesidir. Yaşamı sadece sayısız mucizelerle değil, ateşten araba ve ateşten atlar ile gökyüzüne yükselmesiyle doruk noktasına ulaşan Rab ile olan olağanüstü bağının delilleriyle doludur. Yine Yaradan ona zamanların sonunda tezahür edecek olağanüstü bir görev vermiştir. İsa Mesih’in İkinci Gelişinden hemen önce Eski Ahit peygamberinin rolü hakkında Hz İsa "İlyas gerçekten gelecek ve her şeyi yeniden düzene koyacak" (Matta 17:11) demiştir. İlyas insanlık tarihinin en korkunç günlerinde geri dönmek üzere ölümü tatmadan göğe çıkarılır.
İlyas peygamber, MÖ 9 yüzyıldaa, İsrailoğullarının putlara tapan Kralı Ahav ve karısı Kraliçe İzabel’in saltanatı döneminde Teb’de yaşadı. İlyas onları Rab’a kulluğa döndürmek için, bir damla yağmurun düşmemesi için dualarıyla göğü kapattı. Üç buçuk yıl boyunca kuraklık baş gösterir ve büyük bir kıtlık yaşanır.
İlyas kavminin puta tapmayı bırakıp Rabbe yönelmelerine davet etti. Dünyevi görevini yerine getirdikten sonra ona gönderilen ata bindi ve gökyüzüne çekildi.
Bulgaristan topraklarında halk inanışına göre İlyas peygamber inançsızları susuzlukla cezalandırır, tövbe edenler için ise rahmet yağmuru gönderir. Mal ve mülke düşkün olmayan ve Yaradan’a sığınan fakirlere yardım etmektedir.
Sahip olduğu ateş gücü nedeniyle, ateşten araba ile gökte dolaşan ve şimşek gönderen anlamına gelen Gırmodolets, Gırmolomnik ve Grımovnik adıyla anıldı.
Bu günde İliya, İliyan, İliyana, İlinda, İlka, İlço, Lina, Linda adını taşıyanlar isim günü kutlamaktadır. Dericiler, kürkçüler, semerciler ve kiremitçiler ve itfaiyeciler de İlyas peygambere saygı gösteren zanaatçı esnafıdır.
Foto: arşiv, EPA /BGNESÖnümüzü aydınlatan hakikat ışığının doğması için zaman zaman fikrilerin çarpışması normal ve gereklidir. Zira insan düşünen bir varlıktır ve doğal olarak düşündüğünü de söyleyecektir. Herkes fikirlerini paylaşınca farklılıklar ortaya çıkacaktır..
İnsanoğlu dünyada birtakım zorluklarla hep sınanmış, sınanmaya da devam edecektir. İnsan hayatının hikmetlerinden birisidir imtihan. Bu hakikate işaret babında Cenâb-ı Allah, çokça okuduğumuz Mülk/Tebareke suresinin 2. ayetinde şöyle buyurmuştur:..
Her ne denli yaşarsa bir kişi, Âkıbet ölmektir onun işi... Böyle özetleyip sonuca bağlıyor şair insanın dünya hayatını. Ve insan, istese de istemese de bu hakikatle bir gün muhakkak yüzleşiyor. Bu büyük hakikatle yüzleşmeyi ve sonrasını şair Yayhya Kemal..