Marin Yotov için yurtdışında yaşam alışılmadık bir şey değil. Henüz 34 yaşında, ancak birkaç Avrupa başkentinde yaşamış, dolayısıyla onun bir dünya vatandaşı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Şu anda Berlin’de yaşıyor ve çalışıyor. Avusturya ve İsveç’te diplomatik misyonlarda görev alan annesinin kariyerinden dolayı hayatı Sofya, Viyana ve Stockholm’da geçti.

Martin zamanla insanın şehirleri, insanları ve atmosferi değiştirmeye alıştığını paylaştı ve 12 yıllık öğrencilik hayatı boyunca 7 ya da 8 farklı okulda okumak zorunda kaldığını ekledi. Büyüdüğü ve geliştiği ortamının sıkça değişmesi, Martin’in önemli bir ders almasını sağlıyor. Yeni ortamlara alışması ve uyum sağlamasının yanı sıra her şeyden en iyi şekilde yararlanmayı öğrendi.
Bulgaristan Radyosu’na konuşan Marin Yotov şunları paylaştı:

“Bir yerde daha uzun sürede edindiğin arkadaşların belki daha az sayıda oluyor, ancak bunu insan daha sonra anlıyor. Bu insana tecrübe kazandırıyor ve daha kaliteli ilişkiler kurmasını, insanları daha iyi değerlendirmesi ve belirli tanışıklıkların ona yarar sağlayıp sağlamadığını hissetmesini sağlıyor.

Marin Sofya’da “Aziz Kliment Ohridski” Üniversitesi’nde Balkanlar Tarihi ve Jeopolitiği bölümünden lisans derecesiyle mezun oldu ve Alman Federal Meclisi’nde 6 aylık bir staj için başvurdu ve kabul edildi. Stajın sonlarına doğru, yardım ettiği milletvekilinden onunla çalışmaya devam etmesi için teklif aldı. Yurttaşımız bu teklifi kabul etti ve bugün başka bir milletvekilinin yanında çalıştığı Federal Meclis’te kaldı.

Marin, bize Alman Federal Meclisi’nde bir çalışma gününün nasıl geçtiğini anlattı: “Oturum haftası olması ya da olmamasına bağlı olarak farklılık gösteriyor, çünkü milletvekilleri yılın yarısını seçim bölgelerindeki ofislerinde bulunmaları gerekiyor. Ben çalıştığım milletvekili için tarım ve gıda konularında görüş ve konuşma metinlerini hazırlıyorum. Ayrıca seçmenlerinden gelen yazılı soruları yanıtlıyorum ve ülkedeki farklı departmanlar, bakanlıklar ve kurumlarla temasları sürdürüyorum.”

Federal meclis’te biriktirdiği tecrübeler ve farklı konulardaki vatandaş olarak aktif tutumu, Marin Yotov’un bu yıl 9 Haziran’da Bulgaristan’ın Avrupa Parlamentosu’ndaki 17 sandalyeden biri için yarışa katılmasına yol açtı.

"Yurtdışında yaşamak benim için kendi başına bir amaç olmadı. Her zaman Bulgaristan’da olup bitenlerle ilgilendim, sonuçta ailem ve arkadaşlarım orada yaşıyor. Son 10 yılda öğrendiklerimi Bulgaristan’ın yararına girişimlerde uygulamak istiyorum. Ancak gerçek şudur ki, kendimi ulusal çerçeveden çok, Avrupalı bir çerçevede görüyorum. Aday olduğum partinin yurtdışında yapıları var ve ben aslında onların çıkardığı bir adaydım” diye hatırlıyor Marin.

Berlin’deki yoğun çalışmaları ve iki çocuk babası olarak aile sorumluluklarını bir arada yürütmenin zor olması nedeniyle yakın zamanda ülkemizde siyasi aday olarak katılmayı düşünmüyor. Marin Federal Meclis’teki işini yine bir Alman milletvekilinin asistanı olan eşiyle tanışmasına borçludur.

Almanya’nın başkentinde bu kadar yoğun günlük yaşam süren aile Bulgaristan ile ilişkisini nasıl canlı tutuyor?

Marin Yotov şöyle cevap verdi:

"Mümkün olduğu kadar sık Bulgaristan’a gelmeye gayret ediyoruz, ancak son yıllarda özellikle iki çocukla biraz daha zor oldu. Seyahatimiz okula ve daha bir çok şeye bağlıdır.  Genelde orada olup bitenler hakkında haberdar olmaya çalışıyoruz ve iletişim halinde olduğumuz çok arkadaşlarımız var. İki çocuğumuzun da Bulgarca’yı bilmesine ve anlamasına özen gösteriyoruz, evde sadece Bulgarca konuşuyoruz, oğlumuz haftada bir Bulgar okuluna da gidiyor.” diye tamamlıyor sözlerini Marin Yotov.

Foto: özel arşiv

Çeviri: Ergül Bayraktar