Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Cuma öğleden sonra

İnsanın doğal özelliği: şükür

Plovdiv, Muradiye camii.
Photo: arşiv

Şükür, insanın fıtratından gelen, yani doğal özelliklerinden biridir. Yapılan iyiliğe, verilen nimete değer vermek, kadirşinaslık göstermek ve bunu bir şekilde şükran ve teşekkür ile dile getirmek anlamına gelen şükür, nankörlüğün zıddıdır. Zira nankörlük, yapılan iyiliği ve verilen nimeti görmezden gelmek, inkâr etmek, yapanı tanımazdan gelmektir. Bu bakımdan insan, fıtrî olarak kendisine bir iyilik dokunduğunda ona teşekkür etme ihtiyacı duyar, bunu yaptığında mutluluğu artar. Buna aykırı hareket ettiğinde ise fıtratına, özüne karşı gitmiş olur, bu da onun insanlığını yaralar.

Yüce Allah’ın insanlara gönderdiği son ilâhî mesaj Kur’ân-ı Kerim, Allah’ın seçkin kulları olan peygamberleri tanıtırken ve överken “çok şükredici kul” olarak sunmaktadır. Peygamber Efendimiz ise Hazreti Ayşe validemizin yanında bulunduğu bir gecede kendisinden izin isteyerek uzun zaman ibadet ettikten sonra, günahları bağışlanmış olmasına ve Allah’ın en sevgilisi olduğu hâlde niye bu kadar kendisini yorduğu sorulduğunda, “Allah’a çokça şükreden bir kul olmayayım mı?” cevabıyla mukabele eder. Dolayısıyla şükredici olmak, özellikle de insanın bin bir nimetle donatan, sayısız ikramlarda bulunan yaratan ve yaşatan Allah’a şükretmek insanı insan en eden en önemli vasıflardandır.
Öyleyse Peygamber Efendimizin “İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah’a şükretmez” düsturundan hareketle Allah’a şükrümüzü ifade etme yolunda kullarına çokça teşekkür etmeliyiz. Bir de unutmamalıyız ki, şükür nimetin cinsinden olur ve kalp ile ilgili nimetlere kalp ile iman ederek, dil ile ilgili nimetlere sözle hamdederek, fiilî nimetlere ise amellerimizi/davranışlarımızı güzelleştirerek şükran borcumuzu ifade etmeliyiz.
Ne mutlu çokça teşekkür etme fırsatları bularak bol bol şükredenlere! 




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

“KvARTal" festivali Eski Sofya’yı şehrin merkezinde canlandırıyor

Bir zamanlar sıra dışı bir semt vardı. Şehirdeki yaşamı birbirine bağlayan Dvoretsa( Kraliyet Sarayı) ve tren istasyonu arasındaki ana yolda bulunduğu için Eski Sofya buradan başlıyordu. Bu alanda insanlar yalnızca buluşup sohbet etmekle kalmadı, aynı..

Eklenme 13.09.2024 05:35

Bulgaristan’ın bir kamu düzeninden diğerine geçişin 80. yıldönümü

9 Eylül’de, Bulgaristan tarihinde, temelde kökten farklı bir kamu düzeninden diğerine geçişin 80. yıldönümü kutlanıyor - Bulgaristan Krallığı’nın sonu ve Bulgaristan Halk Cumhuriyeti’nin başlangıcı . 2. Dünya Savaşı’nın ortasında,..

Eklenme 09.09.2024 10:51

Birleşme'nin Yüceliği ve “Birleşmecilik sendromü” sonuçları

6 Eylül 1885 tarihinde Bulgar Prensliği ve Doğu Rumeli toprakları birleşerek, Bulgaristan tek bir devlet olarak Avrupa haritasındaki yerini alıyor.  Sofya “Sv. Kliment Ohridski” Üniversitesinden tarihçi Prof. İvan İlçev..

Eklenme 06.09.2024 04:40