Bakanlar Kurulu’nun 2023 yılı “Demografik gelişim” programını değerlendirme raporuna göre ülkemizde 38 yıldan bu yana ilk kez doğal nüfus artışı ile nüfus azalması arasındaki oran neredeyse sıfır düzeyinde.
Bulgaristan Bilimler Akademisi Nüfus ve İnsan Araştırma Enstitüsü’nden Doç. Spas Tashev’e göre yıllar içinde demografik göstergelerde hafif, yavaş ancak istikrarlı bir iyileşme oldu.
Doç. Tashev Bulgaristan Radyosu’na verdiği demeçte şunları belirtti:
"Demografi ile ilgilenen bir bilim adamı olarak, er ya da geç böyle bir dönüşümün olmasınıı ve pozitif nüfus artışının kaydedilmesini bekliyordum. Açıklanan verilere göre, sıfır nüfus artışına çok yakınız, ancak büyüme halen negatif. Geçen seneki verilere göre ülkemizdeki nüfus 1 948 kişi azaldı. Yıllar içinde ülke nüfusu yılda ortalama 50-60-70 bin kişi ile, yani orta büyüklükte bir şehrin nüfusu kadar azaldı.
Veriler, doğurganlık, ölümlülük, göç ve yerleşme gibi süreçleri dikkate alan mevcut demografik istatistiklere dayanıyor.
Nüfusun doğum ve ölüm oranı göstergelerinde belirgin bir değişiklik görülmezken 43 bin kişi üzerinde bir nüfus azalması kaydedildi. Nüfusumuz erimeye devam ediyor. Geçen sene ülkede 57 500 çocuk doğdu, 101 bin kişi öldü. Göç konusunda olumlu eğilimler gözlendi- 2023 yılında 164 500 göçmen ülkeye yerleşirken, 123 bin kişi yurtdışına gitti.
Kırcali, Varna ve Burgas illerine en büyük göç yaşandı. Türkiye’den 14 bin kişi ikametgah değişikliği yapıp Bulgaristan’da adres kaydı yaptı.
Doç. Tashev, devleti yakındaki Bulgar diasporasından demografik rezervlerini kullanmaya çağırdı ve sözlerine şöyle devam etti:
"Komşu ülkelerde yaşayan Bulgarlar var. Sofya’ya 50 km uzaklıkta bulunan Sırbistan’daki Batı kenar bölgesini kastediyorum. Sofya’ya gelmeleri sorun olmayan Köztendil, Blagoebgrad ve Pernik şehirlerine yakın Kuzey Makedonya’da yaşayan soydaşlarımız var.
Kosova’da, Arnavutluk’ta yaşayan Bulgarlar var. Ulusal İstihdam Aajansı’nda bir sorgulama yaptım. Sadece Arnavutluk’tan gelen bir Bulgar için iş sözleşmesinin kayıtlı olduğu çıktı, oysa mevzuat gereğince Bulgar kökenli kişilerin ülkemizde çalışma iznine ihtiyacı yok. İşverenin iş sözleşmesini İstihdam Aajansı’na kaydettirmesi yeterlidir.
Bu insanların ülkemize gelip çalışmamalarının sebebi - yarattığımız engellerdir. Bulgar kökenli olduklarını kanıtlayan belgeleri vermiyoruz. Bu bir çatışmadır, neredeyse Bulgar karşıtlığı boyutlarına varan bir sorundur.
Spas Tashev Arnavutluk ve Kosova’nın dağlık bölgelerinde yaşayan Bulgarları örnek verdi. Bu insanların geçim kaynağı tarımdır. Kentleşme eğilimini izleyerek bunların yüzde 80’den fazlası 1990’dan sonra memleketlerinden ayrılarak daha büyük şehirlere ya da Batı Avrupa’ya göç etti.
Doç Spas Tashev sözlerini şöyle tamamladı:"Bulgaristan’ın şansı nedir? Arnavutluk ve Kosova’daki nüfusun bir kısmı geleneksel olarak gurbetçiliğe eğilimlidir. Genelde inşaat işlerinde çalışan erkek nüfus aktif sezonda memleketlerini terk ediyor, hala okul olan yerlerde okula giden çocukları olduğu için eşleri, anne babaları ve yaşlıları orada kalıyor. Kazanacakları paralar Arnavutluk ve Kosova’daki standartlara göre ailelerini yıl boyu geçindirmeye yeterli olacaktır. Bu şekilde, bir zamanların gurbetçiliğin modern karşılığı olması gereken mevsimlik göçler yoluyla, başta turizm alanında olmak üzere istihdam edilebilecek nüfusu çekebiliriz. Geri kalan zamanında bu insanlar memleketinde kalabilirler, topraklarını işleyebilir ve mülklerinin bakımını yapabilirler.
Bulgaristan ve yaşadıkları yerler arasındaki kısa mesafeler özellikle bu türden göç ilişkilerinin sürdürülmesine ve yerleşim yerlerinin ıssızlaşmasının önlenmesine yönelik olanaklar sağlar.”
Doç. Spas Tashev, bunun Bulgaristan ile diasporası arasındaki tarihi bağları güçlendireceğini hatırlatıyor. Ancak bilim adamına göre ülkemizdeki siyasi istikrarsızlık ve parlamento ve geçici hükümetlerin sıkça değişimi, Bulgar diasporasını milli ekonomiye çekmeyi amaçlayan kalıcı bir demografik politikanın oluşturulmasına mani oluyor.
Çeviri: Ergül Bayraktar
Foto: BTA, BGNES
BKP tarafindan Bulgaristan Türklerine uygulanan baskılar ve isim değiştirme kampanyasına karşı ilk protesto yürüyüşlerinin 40. yılı tamamlanıyor. 24 Aralık 1984 yılında Ardino’nun Mleçino köyünde Gorno ve Dolno Prahovo, Başevo, Tırna ve..
Camdan yapılan Yılbaşı süsleri, el yapımı göz nuru, tek ve eşsiz oldukları için insanın içini ısıtan çocuksu sevinç kaynağıdır . Gümüşümsü ışıltısı ise bizi kışların çetin ve bembeyaz, Noel oyuncaklarının ise kağıt kadar ince camdan işlendiği..
Blagoevgrad bölgesinin kültürel ve tarihi yerlerini tanıtım girişimleriyle tanınan Aleksandrina Pandurska’a göre el emeği örgü işi yeniden canlanmayı ve yeni bir hayatı hak eden geleneksel bir zanaattır. Onun fikri üzerine Güneybatı örgü severler..
Blagoevgrad bölgesinin kültürel ve tarihi yerlerini tanıtım girişimleriyle tanınan Aleksandrina Pandurska’a göre el emeği örgü işi yeniden canlanmayı ve..
Camdan yapılan Yılbaşı süsleri, el yapımı göz nuru, tek ve eşsiz oldukları için insanın içini ısıtan çocuksu sevinç kaynağıdır . Gümüşümsü..
BKP tarafindan Bulgaristan Türklerine uygulanan baskılar ve isim değiştirme kampanyasına karşı ilk protesto yürüyüşlerinin 40. yılı tamamlanıyor...