Bilek güreşi, ülkemizde prestijli bir spor türü olarak az anılsa da Bulgaristan bu dalda dünya gücü olmak konusunda iddialıdır. Bulgar bilek güreşçileri, gerek Avrupa gerekse de dünya şampiyonluğunu defalarca kazanmış bulunuyorlar.

Plamen Dimitrov, Tsvetan Gashevski, Simon Sharabanski gibi sporcular sayesinde bilek güreşi, gençlerimiz arasında popülarite kazandığı için bütün ülkede yeni yeni meydan okumaları arayan çok sayıda güçlü adam var. Bilek güreşinde kuralların net olması ve herkesin tek başına antreman yapabilmesi, hatta evde antreman salonu kurabilmesi, bu sporu seçenler için büyük bir kolaylıktır. Yarışmaya katılmak isteyenlerden spor klübü üyeliğinin aranmaması, yarışmacıların Avrupa ve dünya şampiyonaları yolunu açacak olan kendini ispatlamış çalıştırıcıların aracılığına ihtiyaç duymamaları da bilek güreşinin diğer bir avantajıdır. Başkentte ve ülkenin içinde yerel klüplerin organizasyonunda onlarca, hatta yüzlerce küçük çaplı turnuva düzenlenmektedir.

Eli kolu en sağlam olan adamların Bulgaristan’ın hangi bölgesinde oturduklarına dair yapılan bir araştırma olmasa bile, bir bölümünün Gorna Oryahovitsa’da bulunduğunu söylemek mümkün. Ekim ayının başında Yunanistan, Loutraki’de geçen Dünya Bilek Güreşi Turnuvasında sol kol dünya birinciliğini kazanan Todor Zelenkov, hemşehrilerinin göğsünü kabarttı. Todor’un dünya şampiyonu olduğu haberini alan Gorna Oryahovitsa halkı, sosyal medya üzerinden birbirini tebrik etti, ödül töreninde çekilen kareleri böbürlenerek paylaştılar.

Sadece 20 yaşında olan Todor, küçüklüğünden beri merak sardığı bilek güreşi yarışmalarına katılmak üzere 2 yıldır “Lokomotif 96” adlı yerel klüpte hazırlık yapmaktadır. Radyomuza konuşurken doğduğu şehirde bilek güreşi dalında kızgın rekabet yürütüldüğü için en iyi olanlarla güç ölçüşmenin büyük emek ve yoğun antreman istediğini paylaşan Todor Zelenkov, “En büyük azim kaynağım Gorna Oryahovitsalı olan iki antrenörümün verdiği örnektir” dedi ve şöyle devam etti:

"Her ikisi de defalarca dünya şampiyonluğunu kazanmış olan Plamen Dimitrov ve Tsvetan Gashevski’den çok yararlı bilgiler alıyor, onlarla birlikte antremanlar yapıyorum. “Lokomotif 96” Bulgaristan’da ilk bilek güreşi klübüdür. Klüp aracılığı ile artık 30 yıldır yarışmalar yapılıyor. Çok güçlü bir halkız, dünya çapında çok yüksek düzeyde başarılar elde ediyoruz. Antrenörüm Plamen gibi güreşmeye, onun gibi olmaya çalışıyorum. Bu sporda son derece deneyimli olduğu için diğerleri de yaruşmaya nasıl hazırlayacağını çok iyi bilen biridir. 4 gün devam eden ve son derece zorlu olan Yunanistan’daki müsabaka, bizde yapılan turnuvalara göre çok daha yüksek seviyeliydi. Daha yola çıkmadan dünya şampiyonu olacağıma ilişkin kendi kendime söz verdim. Bu yüzden benden daha güçlü olan yarışmacılardan korku duymadım. En güçlü rakiplerimin Kanada ve Polonya’dan olduğu dikkatimi çekti.”

Todor’un Bulgaristan’da defalarca cumhuriyet şampiyonluğunu kazannmış olması, dünya podyumunda güreşmek konusunda kendisine özgüven kazandırıyor. Bilek güreşinin spesifik bir kol gücü gerektirdiğini söyleyen genç, “Güçlü tendonlar, iyi eklem bağları ve çok güçlü kollar gereklidir. Bu özellikler genetik olsa da benim ailede bu düzeyde yarışan başka sporcular yok” sözlerini kullandı.

"Öğleden sonra salona giderek saatlerce antreman yaparım. Eve gelip yatağa giriyorum, spordan başka hiçbir şey için vaktim olmuyor, ama buna karşın aldığım sonuçlar beni fevkalade mutlu ediyor. Sağ kolda teknik hata yaptığım için sol kolda şampiyon oldum. Sağ kol yarışına psikolojik hazırlığım henüz yetersiz kalıyor. Salonda Bulgaristan milli marşı dinletildiğinde hissettiklerimi sözle anlatmak mümkün değil. Şimdi üniversite eğitimine döneceğim. Veliko Tırnovo Üniversitesinde işletme bölümünde okuyorum. İnsan isteyince her şeyi elde edebilir, zamanını eğitim ve spor arasında bölebilir. Yapılan her şeyde devamlılık ve ısrar önemli. Ne kadar zor olsa da spordan vazgeçmeyi hiç bir zaman aklımın ucundan bile geçirmedim. Güçlü irade göstererek, hatta bazen inat ederek hedeflerime ulaşıyorum” diye konuştu sol bileği bükülmeyen genç.