Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Manevi Danışmanlık Merkezi Uzmanı Birali Birali:

Ailede sevgi sözcüklerini duymak mucizeler yaratır

Gurbetin kazani bize çok pahalıya patlıyor, sevgi eksiği olan çocuk ilgiyi dışarıda arıyor ve kumar, uyuşturucu ve diğer bağımlılıklar başlıyor

Başmüftülük nezdinde faaliyet gösteren Manevi Danışmanlık Merkezi Başkanı ve Uzman Birali Birali BNR stüdyomuzda konuğumuz oldu ve günümüzdeki ruhsal sorunlar ve psikolojik ile manevi destek vakalarının perdesini araladı.

Birali Birali’nin mesajlarından bazı özetler:

-İnsanda sevgi eksikse, onun psikolojik dengesi gitmistir ve o baska insana çabuk bağlanır ve kötü yola kayıp, gidebilir

-Bir ailede bağımlılık sorunu varsa, o ailede yeterince sevgi verilmemiş, çocuk eksikleri hatalı yollarda arar

-Bir insan insanlıktan kaçarsa, doğadan da kaçar

-Bu hayatı biraz yavaşlatmak gerekir

-İnsan sadece maddi boyutuna yönelirse, manevi boyutu eksik kalır

-En son model araba alsak, en güzel evde yaşatsak eğer insanda o sevgi eksik ise, onun psikoloji dengesi gitmiştir

-Anne- baba sevgisi eksikse çocuk o ilgiyi dışarıda arar


Manevi Danışmanlık Merkez Başmüftülük nezdinde müslümanlara olduğu gibi, gayrımüslümlere da danışmanlık hizmeti veren bir merkez oldu.

Birali Birali, onlara başvuran kişileri ve vakaları şöyle anlattı: 

“Bireysel manada herkes farklı krizler yaşıyor hayatında. Farklı olaylar ile karşılaştıklarında, insanlar bunalıma giriyor, depresyonlar geçiriyor, ailede olan sorunlar, çocuklarla olan problemler, tüm psikolojiyi zedeleyen konularda insanlar gelip, bize danışabiliyor.

Çok sık vakalarda anlam kaybı var: “Ben niye yaşıyorum, neden yaşamam lazım” sorularıyla bocalan insanlar var.

İnsan sadece maddi boyutuna yönelirse, manevi boyutu eksik kalır. Günümüzde daha fazla maddi boyuta yatırım yapıyoruz, manevi anlam arka planda kalıyor- böyle bir vaka meydana geldiğinde ise, insan nasıl davranacağını bilemiyor. İşte tam o zamanda da biz danışmanlar ve psikologlar devreye giriyoruz”.

Hayatı çok dinamik yaşıyoruz. Hep koşuyoruz, koşuyoruz, ne zamana kadar?

Bu hayatı biraz yavaşlatmak gerekir. Dinimizde bir hadise göre:”Acele etmek şeytandandır” veya “Acele işe şeytan karışır” der halkımız. Buna rağmen biz devamlı koşma halindeyiz. Hatta şu an dünya çapında gruplar oluşturuluyor, daha yavaş yaşama ve hayatı biraz ağır almaya yönelik”.


Manevi danışmanlık yaparken insanların doğaya dönüşünü veya anne, baba- doğal ortamına dönüşünü nasıl öneriyorsunuz?

“Kimse kimsenin sorunlarını çözemez ve çözmemeli. Herkes kendi sorununu çözmeli ve sorumluluğunu da taşımalıdır. Her durumda “ben ne yapacağım” diye birilerine sormak doğru değil. Hatta şimdi google’ye sorarak bile çözmeye çalışıyoruz sıkıntıları ve cevap geliyor. Bu bir kolaylıktır, fakat bu birbirimizden yabancılaştırıyor”.

Doğa bize nasıl elini uzatabilir?

“Birinci kendimize dönelim, kendi doğamıza dönmeliyiz. Çünkü bir insan insanlıktan kaçarsa, doğadan da kaçar. İnsanlar pikniğe gidiyor, ellerinden telefonu bırakmıyorlar. Doğada düşünmeyi, onunla baş başa kalmayı tercih etmektense, kendinle kalmaktansa o bağımlısı olduğu internetten kopamıyor ve farkında bile olmuyor. Bunu normalmiş gibi kabul ediyoruz.

İnsan bir çıkmaza giriyor! Ne zaman? Diğer insanlarla konuşamadan, diyalog kuramadan, irtibat kurmada zorluk çekiliyor. Ben mesela bir babanın kızıyla görüşüyorum, baba dine yakın bir kişi,  kız ise içine kapanık ve bana itiraf ediyor: “Ben inanmıyorum, inançlı değilim. Babama nasıl söyleyeyim:”

Çocuklarımızın seçimlerine saygılı olmamız lazım, her ne kadar yönlendirici olsak da?

“Bazen anne babalar zanneder ki çocuklar onların mülkü- ben ne dersem o olacak, benim sözümden çıkmaycak! Küçükken bunu yapabiliriz, ama biraz büyüyünce çocuklar isyan ediyorlar. Bir çocuk isyan edince bu ne demektir? Beni anlamıyorsunuz, benim özgürlüğümü kısıtlıyorsunuz! Beni sevmiyorsunuz, mesajını veriyor bize. Çünkü bir insan bir insanı severse ona itaat eder, ona saygı duyar”.


Severse dediniz, ancak sevgi ifadeleri, sevgi sözcükleri bizim toplumumuzda, büyüdüğümüz kültürümüzde çok eksik. Yakınlarımızı kaybedince diyoruz ki: ”Keşke onu sevdiğimi söyleseydim!”

“ Önceden bunlar belki yaşamla ifade edilirdi, çünkü insanlar bir arada yaşardı. Şu an çok uzaklarda yaşıyoruz, herkes bir yerlere dağılmış durumda. Ya da o kadar meşgul oluyoruz ki işten, güçten kimse bunu söylemiyor.

Kendi tecrübemden bir örnek vereyim. Covid döneminde çok ağır  hastalığa yakalandım, çok ağır geçirdim Covid’i, iki dünya arasında kalan insanlardanım. Allah’a şükür ki bana başka bir hayat bağışladı.

Kendime gelince hemen çocuklarımı aradım, eşimi aradım ve onlara dedim ki: Sizi Severim! Elhamdülüllh şimdi ben bu sözcükleri ifade edebilirim, ama yarın söyler miym- kimse bunu garanti ertmiyor.

Hatta ilk baştan tuhaf gelirken, karşıdaki insan da zamanla alışıyor bu sözcüklere. Ne gerek var, zaten yaşantımızda bu anlaşılıyor demeyin. Bu sözcükleri duydukça ve onları söyledikçe mucize yaratılıyor iki kişi arasında”.


Gurbet, gurbet, gurbet- her yerde en sık duyduğumuz kelimeler arasında. Bu nasıl tesir ediyor insan psikolojisine?

Bu kazan bize çok pahalıya çıkıyor. Niye? Ana baba bir yerlerde, çocuklar başka yerlerde...Buraya gelince maddi bakımden herşeyi temin ediyorlar çocuklarına, ama çocuğun sevgiye de ihtiyacı var. O sevgiyi veremezsek, ne kadar da maddi bakımından herşeyi karşılasak- en son model telefon, en son model giyim, en son model araba alsak, en güzel evde yaşatsak eğer insanda o sevgi eksik ise, onun psikoloji dengesi gitmiştir.

Ondan sonra o dışarıdan birine, bir etkene çok çabuk bağlanabilir. Birisi ona gülse, birisi ona güzel muamele etse, o hemen kayıp, gidiyor. Anne- baba sevgisi eksikse çocuk o ilgiyi dışarıda arar. Uyuşturucu, kumar ve diğer bağımlılıkların temelinde yatan başıca etkenler arasında da bu var”.

Haber ve Söyleşi: Sevda Dükkancı
Resimler: Birali Birali
Fotolar: Sevda Dükkancı 


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Hristo Stoyçev

Ahşap oymacılığı sanatı Samovodska Çarşısı’nda yaşatılıyor

Ağaç oymacılığı topraklarımızda yüzyıllardır devam eden bir sanat ve zanaat geleneğidir. Oyma ve ahşap işçiliği ağaç üzerinde dekoratif motiflerin, figürlerin, iç içe desenlerin ve şekillerin ustaca oyulmasıyla gerçekleşir. Milli Uyanış döneminde..

Eklenme 18.01.2025 05:10

17 Ocak Antonovo Bayramı ve Uluslararası Dini Hoşgörü Günü’nde Birlik ve Berabarlik Mesajı

Bugün 17 Ocak’ta ülkemizin güzel kasabalarından Antonovo, bayramını kutluyor. Aynı zamanda da ülke genelinde ilk kez aynı gün burada Uluslararası Dini Höşgörü Günü de kaydedilmekte. Bu vesileyle Bulgaristan Radyosu,..

Eklenme 17.01.2025 05:35

Tütün alım fiyatları üreticileri hüsrana uğrattı

2024 rekoltesi için tütün alım kampanyası başladı. Kirkovo belediyesinde tünün alım fiyatı, kilogram başına 11 leva ile 11.70 leva arasında değişiyor. Tütünün kalitesi önceki yıla göre daha iyi olduğu için üreticilerin beklentileri, alım..

Eklenme 14.01.2025 05:00