"Ayaz, ağaç ve taş çatlar, iki- üç gündür açız, ama o şarkı söylüyor ve her zaman şen! Akşam yatmadan önce şarkı söyler, sabah gözlerini açar açmaz yine şarkı söyler.”- şair ve ihtilalci Hristo Botev, “duyulmamış bir karakter” olarak nitelendirdiği arkadaşı Vasil Levski’yi bu sözlerle tasvir eder.
Havarinin diğer çağdaşlarına göre, Levski komitacılık faaliyetleri ile ilgili seyahat ederken sürekli şarkı söyledi ve aşina olduğu melodilere sözler yazıp uyarladı.
Örgütlü ihtilal hareketin temelini atan ve özgür Bulgaristan fikrinin savunucusu olan bu karizmatik şahsiyetten bize ulaşan değerli eşyalardan biri de Havarinin bazı şarkılar da olmak üzere günlük hayatından önemli anları kaydettiği özel defteridir.
Halkbilimci Daniel Spasov, Vasil Levski’nin defterinde yer alan şarkıların, Bulgaristan’ın Uyanış dönemime özgü ses ortamının bir parçası olduğunu belirtti. Aralarında daha ilk sayfadaki şarkılar arasında Az. Az Kiril ve Metodiy kardeşlerin troparionu da yer alıyor. Levski’nin aynı zamanda kilise şarkıcısı olduğunu da biliyoruz. Hem Ortodoks “Dostoyno est” ilahisini hem de aziz kardeşlerine ithaf edilen troparionu de çok güzel seslendirmiştir. Defterde başka şarkılar da bulunmaktadır. Hristo Botev’in ilk kez 1871’de yayınlanan “Veda ederken” şiiri gibi.
Kendisi de bir halk ses sanatçısı olan Spasov: “Benim için çok duygu yüklü ve dokunaklı sözleri olan bir diğer şarkı da “ Seni her zaman düşünürüm anne” şarkısıdır” diye belirtti ve devamla şunları söyledi:
"Şahsen ben her zaman Levski’nin not defterinin onun geriye bıraktığı manevi mirasın bir parçası olarak gördüm. Onda birçok şey bulabiliriz. Ancak o dönemin bilinen sevilen şarkılarının sözlerini orada yazılı görmek benim için gerçekten sürpriz oldu. Söylenen şarkılar, onun söylediği şarkılar ve bu hakikaten onun manevi dünyasının bir parçasıdır.”
"Sofya yakınlarındaki Lozen köylerinde büyük Bulgar folklorcu Rayna Katsarova tarafından kaydedilen efsaneye göre Levski asılmadan önce şarkı söyledi, bu cesaret ve manevi güce sahipti. Orada bulunan Türklerin önünde Levski’nin anlaşılması için Bulgarca değil Türkçe söylemesi doğaldı. Bu dramatik anın anısını koruyan Bulgar kadını, Sofya da bir beyin evinde hizmetçi ve çocuk bakıcısıydı.”
Daniel Spasov sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rayna Katsarova’nın hikayesini anlatan yaşlı kadının adı Petkana Hışova. Petkana nene bu şarkıyı Türkçe söylemiştir. Şarkının çok acıklı sözleri var: "Ötme bülbül, zamanım var, acele etme”. Anam, babam yok, ötme, acele etme…” Mesaj budur, çok hüzünlü, zaman zaman kutsal. Gerçekten de garip, şarkının orijinali dinlendiğinizde, Türk halk şarkısının tüm özelliklerini taşıyan eski bir Türk şarkısı gibi kulağa geliyor. Televizyonda Türkçe yayınlardan meslektaşlarımız şarkıyı çevirdiklerinde ve biz de eşlik ederek kaydettiğimizde şarkı Bulgarca oldu. ira Balkanlar’ın şarkılarında çok ortak noktalar olduğu gibi birçok farklı noktası da var.
Bu hikayenin gerçek olup olmadığını bilmiyorum, ancak hikaye çok dokunaklı, bir taraftan genç yaşta, davasını tamamlamadan hayata veda eden Levski açısından insani bir boyutu var.
Levski’nin idamında seyircilerin olup olmadığını bilmiyorum, ancak yaşlı kadın, infazı izleyenlerin ve ağlayanların olduğunu aktardı. Bu tüm halkımızın çektiği acının bir sembolüdür.”
Foto: BTA, BNT, militarymuseum.bg, arşiv
Çeviri: Ergül Bayraktar
Stenli’nin henüz yılın başında tanıtımını yaptığı (Gerekirse) parçası , sanatçının hazırlıklarını sürdürdüğü yeni albüme dahil edilecek . Efsane sanatçıya özgü modern pop tarzında yapılan şarkı ile verilen mesaj da etkileyicidir ...
Mary Boys Band üç binin üzerinde müzik performansına sahip, “Nepoznati Ulitsi”, “Dılgiyat Pıt Kım Doma” ve “Slınçogledite” gibi birçok parçası birçok müzik ders kitaplarında yerini aldı. Grup hem hit parçaları hem de imza attıkları başarılı..
2024 yılı B.T.R. için son derece başarılı geçti . En büyük Bulgar rock gruplarından biri olan B.T.R ., kuruluşunun 30. yılında ulusal çapta jübile turnesi düzenledi, ayrıca Avrupa’da turne yaptı . Yeni 2025 yılının da ulusal klüp turnesi ve..
Papi Hans bir dizi slow parçadan sonra, “Hüznün renkleri” adlı albümünde “Rabotyaga” adlı ritmik şarkısını tanıttı. 80’li yılların melodileriyle..
Sofya Ulusal Müzik Okulu 'nda hala öğrenci olan Valeria Stoyanova , genç yaşına rağmen, ünlü sanatçılarla birlikte sahnelerde boy gösteriyor...