Georgi adını taşıyan en yetenekli ve parlak Bulgar sanatçılarından biri orkestra şefi, besteci ve virtüöz gadulka sanatçısı Georgi Andreev’dir.
2000 yılından bu yana “Filip Kutev” Ulusal Folklor Topluluğu’nun orkestra şefliğini üstelenen sanatçı 2001 yılında topluluğun müdürü olarak göreve başladı. Ünlü Hollywood bestecisi Hans Zimmer ile birlikte çalıştığı ekipte "Crysis 2", "Crysis 3", "Two Worlds" gibi bilgisayar oyunlarının yapımında orkestratör olarak yer aldı.
Senfonik, kantat-oratoryo, oda enstrümantal ve vokal parçaları, dans gösterileri için müzikler, halk korosu ve orkestra için eserler, çeşitli türlerde yüzlerce düzenlemeler yarattı. Çalışmalarında klasik müziğini geleneksel ritimler ve folklor stilleriyle başarıyla harmanlaması dikkat çekicidir.
Besteci ve gadulka sanatçısı olarak Nigel Kennedy, Jean- Luc Ponty ve Robert Plant gibi dünya yıldızlarıyla konserlere katıldı. Müziği ise Londra’da Royal Albert Hall ve New York’ta Avery Fisher Hall gibi salonlarda icra edildi.
Georgi Andreev ile Aziz Muzaffer Georgi yortusunun arifesinde bir araya geldik. Ona neden Georgi adını taşıdığını sorduğumuzda, “Çünkü baba tarafından büyükbabamın adı Georgi idi” diye cevap verdi ve ataları hakkında şunları paylaştı:
"Öncelikle sülalemdeki herkesin az çok müzikle alakalı olduğunu belirtmek isterim. Profesyonel olmasa da müzikle uğraşmışlar. Tek profesyonel müzisyen benim. Babamın ailesi Doğu Rodoplar’ın eteklerine yer alan Bukovo köyünden. Babamın anlattıklarına göre koca dedelerimden biri Angel voyvodanın akrabasıdır ve çetesinde yer almış. Anne tarafım Dimitrovgrad ve Simeonovgrad arasındaki Troyan ve Svirkovo köylerinden gelmektedir. Yani kısaca Trakya kökenliyim.”
Aziz Georgi ile ilgili ilk anıları güzel hava ile ilgilidir- çocukluğunda Aziz Georgi bayramında hava her zaman güneşliydi. Georgi Andreev, şakayla karışık kuzu etini o derece sevmediğini ve geleneğe göre bayramı kuzu eti kutlamaya gerek duymadığını dile getirdi. Öğrencilik yıllarında Aziz Georgi gününde isim günü taşıyanlar çeşmede yıkandıklarını hatırlıyor. Georgi Andreev: “Hatta zorla seni tutup başını çeşme suyunun altına koyuyorlardı” diye belirtti.
Aziz Georgi gününe özel folklor ritüellerin uygulandığına dair ve bayramla ilgili bir müzik anısı yok. "Küçükken evde en çok Bulgar halk müziği dinleniyordu, dolayısıyla çocukluğum genelde sürekli şarkı söyleyen büyükannemin şarkılarıyla geçti. Büyükannem gece gündüz, vesileyle ya da vesile olmadan, herhangi bir iş yaparken şarkı söylüyordu” diye ekledi Georgi Andreev.
Folklor solistlerini ve enstrümanlarını senfoni orkestrası ile birleştirme fikri ona aittir. Georgi Andreev bununla ilgili: “İlk deneme 1994 yılındaydı. Daha üniversite öğrencisi iken folklor enstrümanlarını klasik enstrümanlarıyla birleştirmeye başladım.”
Bu alanda kesinlikle en başarılı Bulgar müzisyeni olduğunu söyleyince, Georgi Andreev mütevazi bir şekilde: “ Bunu yapan ilk kişi benim, en başarılı olduğumu söyleyemem ancak bu yeni ses stiline doğru yol açtım” diye cevap verdi.
Yıl başında Sofya ve Varna’da Nigel Kennedy ve Vratsa Filarmonisi ile düzenlenen konserlerle ilgili Georgi Andreev şunları belirtti:
“Nigel ile 2016 yılından bu yana tanışıyoruz. Bir çok ortak çalışmamız oldu ve pandemiden sonra ilk kez Şubat ayında aynı sahneye çıktık. Onunla çalışmak heyecan vericidir ve hoşuma gidiyor.”
Georgi, Nigel Kennedy’nin dışında yer aldığı farklı sanat projeleriyle dünyayı dolaşıyor. Bir ay önce Filip Kutev Ulusal Folklor Topluluğu, Ulusal Kültür Sarayı’nın 1 Nolu salonunda ünlü “Yaban çilekleri” gösterisini sundu.
Sadece Bulgar müziği değil, topraklarımızda yaşayan Müslümanlar, Karakaçanlar, Ulahlar, Gagavuzlar, Yahudiler ve Ermeniler gibi diğer etnik gruplarının müziğini dahil etme fikri nasıl ortaya çıktı sorusuna cevaben Georgi Andreev:
"Bu fikir, 2003 yılında meslektaşım ve arkadaşım koreograf İvaylo İvanov ile ortaklaşa ortaya çıktı. Şu ana kadar Bulgaristan’da ihmal edilmiş, dışlanmış ve neredeyse yasak bir konu olan folklorları vurgulayan ve dikkat çeken bir gösteri düzenlemeye karar verdik. Son derece ilginç ve orijinal olan bu folklorlar gün ışığına çıkarılmaya değer. Ülkenin en büyük, en önde gelen topluluğu olan “Filip KuteV Ulusal Folklor Topluluğu’nun böyle riskli bir adım atıp bu girişimi başlatmasının yerinde olduğunu düşünüyorum. Bilindiği üzere bu tür müzik muhafazakardır ve bu fikir herkes tarafından benimsenmemesi doğaldı. Bu alanda daha ileri görüşlü insanlar tarafından çok olumlu karşılandı. Büyük bir başarıyla sahnelemeye devam ettiğimiz “Yaban çilekler” konser gösterisinin bu yıl ulusal turnesi olacak” diye belirtti.
Filip Kutev topluluğunun “Pınarlar”, “Folklor klasikleri”, “Ela se vie” gibi diğer projeleri de var. Yep yeni bir projemiz henüz yok, zira bu uzun ve ciddi bir hazırlık gerektiriyor
Georgi Andreev o derece meşgul ki, önümüzdeki aylarda farklı topluluklarla katılacağı çok sayıdaki konserlerin hepsini aklında tutamıyor. Georgi Andreev’e 2013 yılında kendisiyle yaptığım bir röportajda “İki kızını yurtdışına yönlendirip yönlendirmeyeceği” sorusuna “ Kesinlikle evet” dediğini hatırlattım.
İki kızı da Bulgaristan’da olan sanatçı bugün bununla ilgili neler söyledi:
"O zamanlar öyle düşünüyordum. Şu anda bir çok şey değiştiği için bu tam olarak böyle değil. Çocuklarım burada, Bulgaristan’da. Mutlu oldukları ve mesleki hayatından memnun oldukları müddetçe söyleyecek bir şeyim yok. Genel olarak Bulgaristan’da kültür her zaman hayatta kalmanın eşiğinde olmuştur. Benim istediğim şey ise bizi kültürel yükselişe de götürecek olan bir nebze daha sağlıklı milli gurur. Daha net bir şekilde söylemem gerekirse yabancı kültürlere tapmayı azaltalım.”
25 sene önce Neşka Robeva ile birlikte “İki dünya” adlı muhteşem gösteriyi nostalji ile hatırladım. Ejderha ve Yana olmak üzere iki ana kahraman vardı. Ejderha sempatik ve manevi bir varlıktı. Georgi adını taşıyan herkesin bazen şiddetle savaştığı ve yanmak zorunda kaldığı bir Ejderhası var.
Georgi Andreev’in Ejderhası kimdir ya da nedir, onunla nasıl savaşıyor ve yenmeyi başarıyor mu?
Georgi Andreev şu cevabı verdi: “Her gün farklı şekillere bürünen Ejderha ile savaşıyorum, zira o benim içimde. Her insanın her gün savaştığı kendi ejderhası var- bazan yendiği bazen yenildiği..”
Foto: Facebook/ Georgi Andreev
Çeviri: Ergül Bayraktar
2025 yılı Desi Dobreva için çok başarılı ve verimli başladı. Dünyanın farklı noktalarını gezdiği bir ortamda, ikinci albümünü yazacak zaman ve enerjiyi de buldu. “Na kraya na zemyata” /Dünyanın sonunda/ adlı kendi eseri olan şarkının ardından,..
Victoria Glavcheva , 4 yaşından itibaren şarkı söylüyor ve birçok ödüle sahip, ancak özellikle “O ses Bulgaristan” televizyon programına katılımından sonra popülerlik kazandı. Bundan yarım yıl önce “Klada” adlı ilk şarkısını tanıttı...
Bulgar pop müziğinin farklı nesillerin kalbinde taht kuran iki yıldız sanatçı Grafa ve Dara Ekimova ortak bir şarkıda buluştu. Nesilleri farklı olsa da, müzik tarzlarında benzerlik olan Grafa ve Dara Ekimova “ Nito mig” - “Tek an bile” adlı..
İlham persinin sanatçıları rüyalarında ziyaret etmesi, sık sık olan bir şeydir. Orlin Pavlov’un “Gölge” adlı yeni single parçasının bestesi de..