Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

17 Haziran Dünya Çölleşme İle Mücadele Günü

Doğu Rodoplar’daki su sıkıntısı, bundan 300 yıl önce yapılan kehanetten sözettiriyor

Photo: BGNES

Birleşmiş Milletlerin, dünyadaki çölleşme ve kuraklık riskine dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla 1994'te aldığı bir kararla 17 Haziran Dünya Çölleşme İle Mücadele Günü ilan edilmiştir. 
Bu konuya dikkat çekmek amacıyla "Mars’ta bile su bulunduğu halde biz hâlâ susuzluk çekiyoruz" diyen yöre tarihçisi Muharrem Aliosman ile yapılan röportajı “Hafızada kalanlar” köşesinde yeniden  dikkatinize sunuyoruz: 

Doğu Rodoplar, 30 milyon yıldan uzun zaman içinde birçok iklim ve jeoloji dönüşümü içinden geçmiştir. Günümüzde bu bölge Bulgaristan’da su kaynakları açısından en zengin olanlar arasında yer almaktadır. Bununla birlikte kuraklık ve hava sıcaklığı, su kaynakları debisinin gitgide azalmasına neden oluyor.

Hal böyle olunca suyun ortadan yokolup altından bile daha kıymetli hale geleceği ve su için savaşların yürüteceği zamanın uzak olmadığını, bunun 3 yüzyıl önce öngörülen bir durum olduğunu söyleyen yerli insanlar var.

Yaşlıların anlattıklarını toplayan ve bu temelde kendi araştırmalarını yapan yöre tarihçisi Muharrem Aliosman, BNR Kırcali muhabiri Valia Apostolova’ya konuşurken rastladığı bir kehanetten bahsetti. Bu kehanetin ait olduğu Aziz Etolyalı Kozmas’ın, 18. yüzyılda bugün Arnavutluk’un güneyi ve Yunanistan’ın kuzeyinde yaşamış ve vaazetmiş olduğunu söyleyen Muharrem Aliosman, o dönemde Bektaşiliğin Arnavutlar arasında epey yaygın olduğunu ve vaizin dine bağlılığından etkilenen Bektaşiler’in söylediklerinin bazı kısımlarını yazıya döktüklerini belirtirken Arnavutluk’taki Bektaşiler’den Doğu Rodoplar’daki Bektaşiler’e aktarıldığını sandığı söz konusu kehaneti şöyle aktardı:

Muharrem Aliosman

Bulgaristan’da su yok olacak. Toprak çöl olacak ve insanlar açlık çekecekler. Tepelere göz çeviren insanlar cam gibi ışıldayan bir şey görüp gördüklerini su sanarak oraya akın edecekler, fakat umduklarını bulmayacak. Bunun altının parıltısı olacağı söylenen başka bir versiyon ise ise Vanga ninenin kehanetini anımsatıyor. Vanga nine altının gün yüzüne çıkacağını, fakat suyun çekilip yok olacağını söyler.”

Doğu Rodoplar’da etkili olan aşırı sıcaklıklar ve kuraklık, bazı yaşlıların Yunan azizin söylediklerini artık gerçeğe dönüşmekte olduğunu söylemelerine neden oluyor.

Büyüklerimizden dinlediğimiz bu kehanet galiba doğru çıkacak. Bunu zaman gösterecek. Su sıkıntısı, iklim değişikliği ve kuraklığı artık hepimiz hissediyoruz, bu problemden nasibimizi çok sert bir şekilde alıyoruz” dedi yöre tarihçisi.

Arda nehri ve Şeytan Köprüsü

Kеhanet değil, iklim döngüselliğinin söz konusu olduğunu söyleyenler de var.

94 yaşında yaşlı bir adam var. 10-12 yaşında çocukken, yani bundan 85 yıl kadar önce büyük kuraklık ve susuzluğun yaşandığını, tüm çeşme ve pınarların kuruduğunu, köye uzak olan tek bir kaynaktan su aktığını, herkesin su için oraya gittiğini, köylülerin hayvanlarını sulamak için buradan kilometrelerce uzaklıkta, tepeler ötesinde bulunan Arda nehrine kadar gitmek zorunda kaldıklarını anlattı. Anlaşılan susuzluk ve iklim değişiklerinin döngüsel niteliği vardır.”

Susuzluk Muharrem Aliosman’ın oturduğu Zvinitsa köyünü de yıllardır kasıp kavuruyor.


Köyün büyük bölümüne yıllardır su verilemiyor. Çeşmeler kuru. Şu an çeşme suyu olan 10-15 kadar ev vardır. Geri kalan 100 hanede yaşayan aileler, çeşme suyuna erişim imkanından mahrum durumda. İnsanlar içmek ve yemek yapmak için ihtiyaç duydukları suyu haftada bir uzak yerlerde bulunan çeşmelere giderek dolduruyor. Daha önce kuyu ve sondajlara bel bağlayan köyüler, maalesef son yıllarda kış mevsimi de yağışsız geçtiği için bunlardan faydalanamıyorlar” diyen Muharrem Aliosman da susuzluğu bizzat yaşadığını paylaştı.


Behçedeki kuyu kuruyunca 20 gün susuz kaldım. Biriktirdiğim bütün parayı sondaj için vermek mecburiyetinde kaldım. Maalesef sonuç pek iyi olmadı. Günde sadece 1 saat su alabiliyorum”.

Kırcali ilinde Zvinitsa gibi onlarca köy bulunmaktadır. Bazılarına hiç su verilemezken, diğerlerine su kesintili olarak akar.

Yunanistan sınırına yakın olan Kran köyünde bu yaz mevsiminde getirilen kısıtlamalar daha uzun ve sert. Köy muhtarı Mustafa Üseyin’i dinleyelim:


Bundan birkaç yıl öncesine kadar rejim yoktu. Suyun bol olduğunu gören insanlar bahçelerini büyütüp durdu. Köye akan suyun miktarı üç kat artarken, bahçeler 5 kat arttı. Birkaç yıldır aşağıda akan derenin kurumakta olması ve köylülerin bahçelerini dereden sulayamamaları da susuzluğa sebep veren diğer bir husus. ”

Kuraklık, içme suyu ve yiyecek kıtlığı, gelecekte insanların yaşamak için daha iyi şartlar sunan yerlere göçetmelerine neden olabilir. Aslında bu da yüzyıllar önce yaşanan ve Kavimler Göçü olarak bilinen bir olaydır.

Zvinitsa’da yaşayan Muharrem Aliosman, iklim vahası aramak üzere yollara düşenlerden biri olabilir.


Günün birinde bu sondaj da kurursa ben de susuzluktan dolayı köyü terketmek zorunda kalacağım. Hijyen ihtiyaçları için, bulaşık yıkamak için, yıkanmak için, çamaşır yıkamak ve temizlik yapmak için suyumuz yok. İçme suyu ve kanalizasyona erişim imkanımız olmayınca, hangi medeniyete ait olduğumuzu, hangi yüzyılda yaşadığımızı bilemeyiz. Mars’ta bile su bulunduğu halde biz burada hâlâ susuzluk çekiyoruz”.

Röportaj  : BNR Kırcali Muhabiri Valia Apostolova

Çeviri  : Tanya Blagova

Foto: BNR, BGNES, BTA


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

27 Ocak’ta bütün dünyada Holokost kurbanlarını anma etkinlikleri düzenleniyor

Dışişleri Bakanlığı ve devlet idaresi temsilcileri, akademik araştırmacıların, vatandaşların ve Yahudi örgütlerin katılımı ile Sofya ve Ruse’de düzenlenen anma törenleri ile Bulgaristan, 27 Ocak Uluslararası Holokost Anma Günü etkinliklerine..

Eklenme 27.01.2025 11:00

11 Ocak Dünya Teşekkür Günü

Birbirimize ne kadar sık teşekkür ediyoruz? Teşekkür etmek için vesile arıyor muyuz, yoksa bu konu aklımızın ucundan bile geçmiyor mu? 11 Ocak’ta Dünya Teşekkür Günü kutlanırken şükran kelimesinin yapılan bir iyiliğe karşı duyulan hoşnutluk ve..

Güncelleme 11.01.2025 09:49

Babinden: bizi yaşam ağacının köklerine bağlayan gelenek

Bugün, halk geleneğinde köklü bir geçmişi olan, en sevilen ve otantik Bulgar halk bayramlarından biri olan Babinden(Ebeler günü) kutlanıyor.  Yeniden düzenlenmiş Jülyen takvimine göre 8 Ocak’ta kutlanan bayram, doğum sırasında gelinlere yardım eden..

Eklenme 08.01.2025 05:35