Her yıl olduğu gibi, Ağustos ayının ikinci Pazar günü, bıldırcın, orman güvercini, kumru ve göçmen av hayvanları için av sezonu başladı. Belirlenen kurallara göre, avcılık yalnızca gündüz, güneşin doğuşundan bir saat önce ve batışından bir saat sonra yapılabilir. Küçük av hayvanlarının toplu ve bireysel avı Cumartesi ve Pazar günleri, kumru avı ise sadece Cumartesi günü yapılabilir.

9 Ağustos’ta sezonun başlamasıyla ilgili olarak “Bulgaristan Avcılar ve Balıkçılar Birliği” Ulusal Avcılık ve Balıkçılık Derneği yönetim kurulu başkanı mühendis Vasil Vasilev ile konuştuk.
Yüzlerce bin hektarlık ormanlık alanı küle çeviren orman yangınları nedeniyle kasıtlı ya da kasıtlı olmadan, eylemleriyle yangın çıkarmamaları için avcıların daha fazla dikkatli olmaları çağrısında bulunan Vasil Vasilev şunları belirtti:

"Bu son derece önemlidir, zira avcının rolü her şeyden önce av hayvanlarını ve hayvanların yaşam alanlarını korumaktır. Orman yangınları hayvanları fiziksel olarak öldürmekle beraber, hayatta kalan hayvanların habitatlarını kaybetmelerine ve bu bölgeleri terk etmelerine yol açar. Bundan dolayı her bir vatandaşın yangın çıkarmamak için sorumlu davranmasını ve daha dikkatli olması gerekiyor.

Maalesef, yangınların yol açtığı zararların gerçek boyutları hakkında kimse objektif bilgi veremiyor, ancak ormanlar her şeyden önce birçok av hayvanı türünün ve koruma altındaki kuş ve memeli türün yaşam alanıdır.

• Bulgaristan’ı alevler sardı! Dışarıdan destek gelirken durum muhasebesi vicdanları yaralıyor

Müh. Vasilev: “Bu normaldir, çünkü avcılar her zaman vatandaşlara, yerel yetkililere, polise ve itfaiyecilere yardım eden sorumluluk sahibi insanlardır” diye belirtti ve şöyle devam etti:

"Çok saygı duyduğum bir avcının bana söylediği “gerçek bir avcı, doğadan aldığından, doğaya daha fazlasını veren kişidir” sözlerini unutmuyorum. Hayatımda bu tür insanları tanıma fırsatım olduğu için mutluyum.

Avlanabilmek ve hobimizi sürdürebilmek için av hayvanlarına ve özellikle hayvanların habitatlarına emek vermeliyiz. Yangınlardan etkilenen bölgelerden av hayvanlarının başka alanlara göç etmesini sağlasak da doğal yabani bitki örtüsü oluşana kadar, yiyecek ve barınak bulabilecekleri bir ortam olmayacak ve hayvanlar bu bölgelerde kalamayacaklar. Bu yıl boyunca devam eden kesintisiz bir süreçtir ve toplum için görünemez olan birçok kişinin ortak çabalarını gerektirir. Doğa ile bu şekilde iletişim kurmamız önemlidir. Çocuklarımızın ve torunlarımızın da aynı şeyi yapabilme ve doğaya aynı şekilde dokunabilme fırsatı vermeliyiz.”

Ormanlık alanlarının yeniden geliştirmesi konusunda ağaçlandırmanın yanmış ormanlık alanları için çözüm olup olmadığı konusunda mühendis Vasilev, son yıllarda ormancılık uygulamalarının doğal ekosistemlerin korunmasına yönelik olduğunu izah etti. Yapay ağaçlandırma, yalnızca geniş alanların etkilendiğinde alınan bir önlemdir.

Vasil Vasilev sözlerine şöyle devam etti: "Her halükarda, belirli bir zamandan sonra, yanan alanlar kendini yenilemezse yapay ağaçlandırma gerekli olacak.  Ormancılık yetkililerin çağrısı durumunda, geçmişte birçok kez olduğu gibi avcıların dahil olacağından eminim. Avcılar, 1950-1960’lı yıllarda sel baskınlarını kontrol altına alınmasına yardımcı olan ağaçlandırma hareketinin merkezinde olduklarını unutmamalıyız. Bu şekilde yangınlarda gören geniş alanlar günümüzde ormanlarla kaplandı ve bize gerekli suyu sağladı.

Sohbetimizin sonunda mühendis Vasil Vasilev av tutkunlarına, şanslarının yaver gitmesini diledi ve av silahlarını kullanırken çok dikkatli olmaları gerektiğini hatırlattı.

Foto: : BTA, slrb.bg, sidp.bg, facebook.com/lovIribolovBulgaria

Çeviri: Ergül Bayraktar

İlgili yazılar:

• Av sezonu doğaya sorumluluk ve özen ile başlıyor

• Kriçim’deki Av Köşkü asaletini hala koruyor