Ekim ayında Plovdiv şehrindeki İslam kültür mirası ile ilgili değerli bir kitap yayımlandı. “Filibe’de İslam Kültür Mirası” başlığı altında çıkan bu kitap İstanbul’da mukim İslâmî İlimler Araştırma Vakfı ve Sofya Yüksek İslam Enstitüsü işbirliğiyle 24-26 Ekim 2024 tarihlerinde gerçekleştirilen bir milletlerarası ilmî toplantının ürünüdür.

Bulgaristan’ın entelektüel kesimi ve yerel yöneticileri, katılımları ile büyük teveccüh gösterdikleri bu toplantıda Türkçe ve Bulgarca dillerinde 43 tebliğ sunuldu. 38 tebliğin metinleri ise yayımlanmak üzere bir araya getirilerek neşredildi. Bu eserde Bulgarca yayımlananve Plovdiv’de İslâm kültür mirasının aydınlatılmasında önemli katkılar sunan bazı yazar ve çalışmalarına ilişkin bilgiler sunuyoruz.
Bu çalışmalardan 15. - 19. yüzyıllar arasında Osmanlı Filibesi’ndeki medreselerin ve kütüphanelerinin ortaya çıkışını ve fonksiyonlarının tarihsel kronolojisini ele alan Prof. Dr. Orlin Sabev’in incelemesi dikkat çekmektedir. Bu çalışmasında Prof. Sabev Osmanlı döneminde Bulgaristan topraklarında en fazla ve en üst düzey medreselerinin Filibe’de bulunduğunu ortaya koymaktadır.

"Tanzimat Döneminde Filibe'de İslâm Eğitimi" başlığı altında mekteplerin durumunu ve Ağustos 1858'de bir rüşdiye ve 1875'te büyük bir ilkokulun açılmasını inceleyen Dr. Margarita Dobreva ise Filibe'deki Müslüman gençlerin eğitiminin modernizasyonuna ışık tutmaktadır. Çalışma, şehrin eğitim ve sosyal ortamı hakkında fikir vererek ulema temsilcileri hakkında da özet bilgiler eşliğinde katkı sunmaktadır.
Bulgaristan Çarlığı'ndaki azınlık okulları arasında en kalabalık olan Türk okullarına ışık tutan ve Plovdiv şehrindeki Türk topluluğun eğitim durumu ve sorunları konusunu ele alan Dr. Mümün İsov’un çalışması ise "Plovdiv'deki Türk Topluluğun Eğitimi Üzerine Bazı Notlar (1919-1944)" başlığı altındadır. Bu çalışma aynı zamanda Bulgar devletinin etnik azınlıklara politikası, Bulgar milliyetçiliğinin yansımaları, ülkedeki etnik ve dini azınlıkların korunma hakkının fiilen uygulanması, Balkanlar ve Avrupa'daki uluslararası ilişkilerin durumu ve Bulgar - Türk ilişkilerinin dinamikleri ile ilgili sorunları gündeme getirmektedir.

Aktif basım faaliyetlerinin yürütüldüğü Plovdiv'deki Türkçe süreli yayınları Bulgaristan’daki Türk topluluğun eğitim ve dini sorunları hakkında önemli bilgiler içermektedir. Bu bağlamda 1878 - 1944 dönemindeki Türkçe süreli yayınları Bulgaristan'daki Türk azınlığın tarihsel gelişimindeki dönüm noktalarına ışık tutmaktadır. Dr. Emine Bayraktarova tarafından Türk gazeteci, öğretmen ve din adamlarından oluşan aydınların, Türk topluluğun dini ve etnik kimliğinin korunmasıyla ilgili mücadele süreci, "Bulgaristan Türk Topluluğun Eğitim ve Dini Sorunlarının Plovdiv’deki Türkçe Süreli Yayınlara Yansıması (1878-1944)" başlığı altında incelenmektedir.

"İki Dünya Savaşı (1918-1945) Arasında Plovdiv'deki Türkçe Süreli Yayınları ve "Açık Söz" Gazetesi" başlıklı çalışma ise genç bir tarihçi Oktay Aliev tarafından kaleme alınmıştır. Bu incelemede "Açık Söz" gazetesi değerlendirilerek Bulgaristan’daki Müslüman topluluğun siyasi, kültür, sosyal ve eğitim süreçlerinde Türkçe süreli yayınların önemi vurgulanmaktadır.
Osmanlı Filibesi, zengin İslam literatürün oluşturulduğu, kopyalandığı ve okunduğu yerlerden biri olması dolayısıyla el yazma ve belgelerden oluşan bu mirasın kaderi son derece önem arzetmektedir. "Plovdiv Halk Kütüphanesi'ndeki Osmanlıca Belgeler" başlığı altındaki çalışmayı kaleme alan Dr. Petko Georgiev, Bulgaristan’daki Osmanlı kültür mirasına ilişkin bazı eşsiz el yazmalarının, nadir ve değerli yayınların, arşiv ve fotoğraf koleksiyonlarının tarihini, toplanmasını ve korunmasını incelemekte ve değerlendirmektedir. Plovdiv Halk Kütüphanesi’nde baş kütüphaneci olan Dr. Georgiev, mevcut çalışmaların kütuphane bünyesindeki zengin İslam kültür mirasını koruma stratejisi çerçevesinde yürütüldüğünü belirtmektedir. İncelemesinde ayrıca ortak çaba ve çalışmalarla ülkemizin zengin kültürel ve tarihi mirasının ortaya çıkarılabileceği vurgulanmaktadır.

Osmanlı döneminde Filibe'de bulunan Osmanlıca ve Arapça kitap koleksiyonları ile Sofya’daki "Kiril ve Metodiy" Milli Kütüphane’sinin Şarkiyat Bölümü'nde muhafaza edilen yazma eserler diğer bir çalışmaya konu olmuştur. Dr. Nevena Gramatikova tarafından hazırlanan bu çalışmada "Kiril ve Metodiy" Milli Kütüphanesi'nin Şarkiyat Bölümü'nde muhafaza edilen iki Osmanlıca eserin nüshaları incelenip değerlendirilmektedir. Bu eserler, İsfendiyaroğlu Beyliği hükümdarlarından İsfendiyar Bey ve hayatının büyük bir kısmı Filibe’de geçen torunu İsmail Bey ile bağlantılıdır.
Ünlü Osmanlı âlimi ve düşünürü Filibeli Ahmed Hilmi (1865-1914) adını Filibe ile özdeşleştirmiş olup, son yıllarda “A’mâk-ı hayâl” adlı romanın Bulgarcaya tercüme edilmesiyle Bulgar okuyucusunun da ilgisini çekmiştir. Bu roman 2021 yılında Dr. Aziz Şakir Taş tarafından Bulgarcaya tercüme edilerek yayımlandığında Bulgaristan'ın önde gelen edebiyat eleştirmenlerinden olumlu eleştiriler almıştır. Dr. Taş bu sefer “Filibeli Ahmed Hilmi'nin (1865-1914) A’mâk-ı hayâl adlı romanının Osmanlıca’dan Bulgarca’ya çevirisinde ve Arapça'dan bazı kelime ve ifadelerin yorumlanmasında karşılaştığı sorunlar ve bulduğu çözümler hakkında kaleme aldığı ilginç incelemesiyle dikkat çekmektedir.
Hayâlî adıyla bilinen bir diğer Filibeli İslam alimi olan Şemseddin Ahmed’in "Haşiye ala Şerhi-l Akaidi-n Nesefiye" adlı eserini inceleyen Dr. Kadir Muhammed ise Hayâlî’nin Kelam görüşlerini ve Eşari Kelam'a, özellikle Teftâzânî'ye yöneltilen olası eleştirileri ele almakta, Şemseddin Ahmed'in Kelam alanına katkısını analiz etmektedir.

Osmanlı kültür mirası, mimarlık, sanat ve şehir planlama alanlarında çok sayıda çalışmanın konusu olmuştur. ”Plovdiv'deki Murad Hüdâvendigâr Camii ve İmaret Camii'ndeki Hadis Metinleri” adlı çalışmada ise Dr. Selime Hasanova, Bulgaristan’da Osmanlı mimari mirasının canlı bir örneği olan Plovdiv’deki Muradiye Camii ve İmaret Camii'nin iç mekanlarındaki hat sanatıyla yazılmış hadis metinlerini incelemektedir. Dr. Hasanova bahsedilen iki camideki hadis metinlerinin ana temasının Allah'ın zikri, dua, Hz. Muhammed'in (s.a.s) Kıyamet Günü'ndeki şefaati, emanet ve iman konuları olduğu vurgulamaktadır.

Plovdiv’in modern kent çevresindeki İslami unsurlar, Cuma Camii ve İmaret Camii'nin ibadethane rolünün yanı sıra sosyal aktivite merkezleri olarak da ele alındığı “Plovdiv Kültür Mirasında İslami Unsurlar” başlıklı çalışmanın konusudur. Bu çalışmanın yazarı Dr. Asen Kolev, İslami mimari anıtların sosyal bağ kurma ve kalıcı iletişim mekânları olduğu üzerinde durmakta ve Plovdiv'in kültür mirası üzerinde ciddi bir etkisi olan bu mimari anıtlara odaklanmaktadır.
Prof. Dr. Jorjeta Nazırska ise 19. yüzyılın sonlarından 20. yüzyıla kadar Bulgar sanatçı ve fotoğrafçıların çalışmalarında Plovdiv'deki İslam kültür mirasının nasıl bir yer aldığını incelemektedir. “Güzel Sanatlar ve Fotoğraf Sanatının Bir Nesnesi Olarak Plovdiv'deki Müslüman Kültürel Mirası” adlı bu değerli çalışmasında Prof. Nazırska, Plovdiv’de yaşayan ve çalışan veya şehri gezen sanatçı ve fotoğrafçıların şehirdeki Müslüman kültürüne, dini, ticari, kamusal binalara ve anıtsal alanlara nispeten az ilgi gösterdiğini ortaya koymaktadır.

Bilindiği üzere Mevlid Bulgaristan'daki Müslümanlar arasında dini bir ritüel olarak yaygınlaşan, çok sevilen ve popüler bir edebi eserdir. Plovdiv bölgesindeki Mevlid geleneğini belgeleyen ve analiz eden Doç. Behrin Şopova "Cami Pratiğinde Mevlid'de Tonlama Varyantları" başlıklı incelemesinde, Plovdiv’de okunan Mevlid'in belirli bir yapıya ve icra tarzına sahip olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu çalışma, Mevlid metninin okunmasına eşlik eden tonlama tezahürlerinin özelliklerine ışık tutmakla beraber bu özelliklerin dönüşme, hatta tamamen yok olma olasılığını vurgulamaktadır.
Filibe'de İslam Kültür Mirası adlı eserde yayımlanan tebliğlerde, Plovdiv'deki İslam kültür mirası yalnızca tarihsel yönü ile ele alınmamaktadır. "Çağdaş Plovdiv Şehrindeki Osmanlı Filibesinin Dilsel İzleri: Genel Bakış ve Analiz; Sorunlar ve Perspektifler" başlıklı incelemeyi kaleme alan Doç.Dr. Vidin Sukarev Osmanlı mirasının korunması, takdimi ve yaygınlaştırılması ile ilgili önemli ve güncel konuları da gündeme getirmektedir. Plovdiv'e has yerel Bulgar lehçesindeki Osmanlı mirasının hâlâ fark edilebilir ve tespit edilebilir olduğunu belirten Doç. Sukarev bunun zamanla yok olabileceğinin, Osmanlı kültür mirasının algılanmasındaki sorunların uzmanlaşma ve farkındalığın artırılması yoluyla aşılması gerektiğinin altını çizmektedir.
Foto: Plovdiv "İvan Vazov" Halk Kütüphanesi, isav.org.tr, lostinplovdiv.com, osmanli-eserleri.com
Ulusal İstatistik Enstitüsü NSİ verilerine göre, Ekim 2025’te genel tüketici güven endeksi Temmuz ayına kıyasla 4 puanla geriledi . Temmuz ayında bu gösterge, Nisan ayına kıyasla 4,7 puan gerilemişti. Ekim ayında, ülkenin genel..
“Bulgaristan’ı Seçiyorum” programına başvurular 10 Kasım’a kadar devam ediyor. P rogramının ilk aşamasında 532 kişi destek almaya hak kazandı. İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı kapsamında finanse edilen program..
BTA’nın aktardığı üzere, İçişleri Bakanlığı tarafından toplanan ücretlere ilişkin 4 Nolu Tarife'de değişiklik yapılmasına ilişkin ve Resmi Gazete'de yayımlan Bakanlar Kurulu Kararı’na göre, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren 18-70 yaş aralığındaki..
Ulusal İstatistik Enstitüsü NSİ verilerine göre, Ekim 2025’te genel tüketici güven endeksi Temmuz ayına kıyasla 4 puanla geriledi . Temmuz ayında..