Bulgaristan Kısırlık ve Üreme Sağlığı Birliği, “Bulgaristan’da İn vitro” adı ile ulusal çapta kampanya başlattı. Bu vesile ile birliğin başkanı dr. Mariya Yunakova, BNR Horizont Programı’ndan Yuliana Kornajeva’ya konuştu.
Ailelerin çocuk dünyaya getirme kültüründe değişiklik var mı? Bulgaristan’da izlenen nüfus durumu eğilimleri nedir? Ülkedeki üreme uzmanlarının doğum oranının artırılmasındaki rolü nedir? Üreme sorunu olan ailelere kamu finansmanının sağlanması yönünde münasip devlet politikası var mı? Yardımla üreme yöntemlerinin avantajları ve başarı durumu nedir? Bütün bu soruların cevapları /ilk müziğimizi dinledikten sonra sunacağımız/aşağıdaki röportajda.
Bulgaristan Kısırlık ve Üreme Sağlığı Birliği Başkanı , “Bulgaristan’da İn vitro” adı ile ulusal çapta düzenlenen kampanya ile ilgili BNR’ye konuşurken geçen yüzyılın sonundan günümüze kadardr. Mariya Yunakova doğum oranında yüzde 30 kadar düşüş olduğunu belirtti.

“1994’te Bulgaristan’da doğan çocuk sayısı 80 bin kadar olurken son bir yılda dünyaya gelen bebeklerin sayısı 50 bin kadadır. Yüzde 30 oranında düşüş izleniyor. Bu düşüş 2014 ile 2024 yılları arasında son 10 yıllık dönemde son derece hızlıdır” diyen dr. Yunakova, bu durumun toplumsal, ekonomik ve sosyal hayattaki değişikliklerle alakalı olduğunu, gerek jeopolitik, gerekse de ulusal düzeyde yaşanan değişimin maalesefen ailelere ve üremeye destek verici olmadığını kaydetti.
Nüfus durumu problemlerine asıl çözümün yardımcı yöntemlerde değil, tamamen farklı bir düzeyde getirilmesi gerektiğini belirten dr. Yunakova, bununla birlikte bu yöntemlerin bütün Avrupa’da demografi problemlerinin çözümüne gittikçe artan katkı sağladığının altını çizdi ve Bulgaristan’da son yıllarda doğan bebeklerin yüzde 6,5’inin dünyaya gelmesinin yardımcı üreme yöntemleri ile gerçekleştiğini kaydetti.
Avrupa genelinde olduğu gibi Bulgaristan’da da ailelerin ilk çocuklarını dünyaya getirdiği yaşın artmakta olduğuna dikkat çeken dr. Yunakova, şöyle konuştu:

“Bulgaristan’da ortalama yaş, 26-27 olup son 20 yılda 7-8 yaş arttı. Avrupa’da 30-31 olan yaş ortlamasının bizde biraz daha düşük olması, Bulgaristan ve Romanya’da toplumun çok küçük bir bölümünde izlenen kötü bir eğilim olan çocukların çocuk doğurmasına bağlıdır”.
13-14 yaşına doğum vakalarının dahi olduğunu söyleyen dr. Yunakova “Üreme uzmanı olarak bize kısırlık nedeni ile başvuran 16-17 yaşında kişiler var” dedi.
Asıl sorunun toplumun büyük bir bölümünde ilk çocuk dünyaya getirme yaşının artışı olduğunu söyleyen üreme uzmanı, kadınların ilk çocuğunu 30 yaşlarında doğurdukları ve bunun gençlerin yüzde 90’ında izlenen bir durum olduğunu öne sürdü.
“Ülkedeki aileler geleneklere hâlâ bağlı olup en az 2 çocuk sahibi olmayı arzular. Bununla birlikte ilk çocuğun dünyaya getirildiği yaşın artması ile ikinci çocuk doğurma yaşı da çok büyük ölçüde arttığı için ideal aile planlarının gerçeğe dönüşmesi, yaşın ilerlemesi ile üreme imkanları da değiştiği için son derece zorlaşır.”

Eskiden erkeklerde sorun yok yaşlanan kadındır şeklindeki algı yaygın olurken ve çoğunlukla kadınlar kısırlık damgalamasına maruz kalırken günümüzde artık gerek Avrupa’da, gerekse de Bulgaristan’da artık sırf annelerin değil, her iki ebeveynin yaşının ilerlemesinin söz konusu olduğunu kaydeden dr. Yunakova, erkek yaşının ilerlemesinin de önemsiz olmadığının altını çizdi.
“Kadının üreme yaşının ilerlemiş olması ve dolayısıyla üreme şansının fiziolojik sebeplerden dolayı azalması, temel sorun olmaya devam etse de bununla birlikte baba yaşının ilerlemesi de olumlu etki göstermiyor.“
Üreme sağlığı konusunun toplumun gündeminde olması ve eğitim sisteminde de yar elması gerektiğine dikkat çeken dr. Yunakova, Bulgaristan Kısırlık ve Üreme Sağlığı Birliği’nin gençlere yönelik olan ve okullarda düzenlenen inisyatiflerle dahil olmak üzere toplumun bilgi düzeyinin artırılması yönünde çaba sarfettiğini belirtti.
“Üreme imkanları ile ilgili toplumun bilgi düzeyini artırırken gerek genç yaşta istenmeyen hamilelik, gerekse de çocuk sahibi olunmasının ertelenmesinin sebep olduğu sorunlar olsun tüm boyutlarını konuşmak gerekir” diyen dr. Yunakova, hastaları arasında yüksek eğitimli olmakla beraber üreme konusunda bilgisi eksik veya yanlış olan kadınların olduğunu söyledi.

“Bu kadınlar yeterince bilgili olsaydılar, hayat planları ve öncelik sıralamasını farklı yapacaktı. Mesela yumurta dondurmak yolu ile üreme imkanlarının korunmasını sağlayan çağdaş tıbbi yöntemlerden faydalanacaklardı.”
Bulgaristan’da üreme sorunu yaşayan çiftlere sağlanan kamu desteğine değinen uzman, şöyle konuştu:
“Bulgaristan’da Yardımlı Üreme Merkezi’nden sağlanan kamu finansmanına olan erişimin kolay ve 1 ay gibi çok hızlı olması,diğer Avrupa ülkelerinde az bulunan bir şanstır. Orada bekleyen hasta listeleri ve son derece yüksek fiyatlar uygulanır. Ayrıca ülkemizde başarı oranı, Avrupa’daki orana yakındır.”
Dr. Yunakova, donor yumurtası kullanılarak uygulanan prosedürlere muhtaç olan çiftlerin oranının arttığını ve bu prosedürlere henüz kamu desteği sağlanmadığını, fakat bu konuda oluşturulan çalışma grubunda detayların büyük ölçüde netleştirildiğini ve bu çiftlerin de desteklenmesinin zaman meselesi olduğunu söyledi.
Kaynak: BNR Horizont Programı
Söyleşi: Yuliana Kornajeva
Çeviri: Tanya Blagova
Foto: knowbox, pixabay.com,acibademcityclinic.bg, freepik.comBulgaristan’da atlı turlar, ülkenin doğal ve kültürel güzelliklerini keşfetmek için alışılmadık bir yoldur. Genellikle kitle turizmine kapalı benzersiz yerlere götüren atlı tur rotaları, macera ve kültürel deneyimlerle doludur. Bulgaristan'da bir..
Bulgaristan’ın Avro Bölgesi’ne katılmasına 100 günden kısa sürenin kalması, ülkedeki insanların gelirlerine, ekonomiye, yabancı yatırımlara ve çalışma piyasasındaki duruma bir kez daha göz atmamıza vesiledir. İşverenler ve iş arayanlar arasında..
Yazar Aziz Şakir , radyomuza konuşurken “Sözcükler Üzerinde Alçak Uçuş” adlı ilk romanını şimdiye kadar kaleme aldığı en önemli eseri olarak tanımlarken bu kitabı asıl önemli kılanın işlediği konu olduğuna vurgu yaptı. “ Bundan..