Eurostat’ın Bulgaristan ile ilgili 2014 yılı verilerine göre gayrisafi yurtiçi hasılada (GSYH) sağlanan % 1.7’lik artış Bulgar hükümetinin olduğu gibi, uluslararası mali ve iktisadi kuruluşların da bütün beklentilerini aşıyor. Bu iyi ulaşım 28 Avrupa Birliği üyesinin ortalama ekonomik artışının üzerindedir. Krizin kendini en ağır biçimde gösterdiği 2009 yılında ekonominin % 5 daralmasından sonra 2014 yılı GSYH’da artış sağlanan beşinci yıldır.2010 yılında reel büyüme hızı % 0.7, 2011’de- % 2, 2012 ve 2013’te ise sırasıyla % 0.5 ve % 1.1 olarak gerçekleşti.

Üç farklı hükümetin işbaşında bulunduğu ve iki defa seçimlerin düzenlendiği geçen yılın siyasi bakımdan iş dünyası ve iş ortamı için gerçek sınama yılı olduğu göz önüne alınarak,bu övülebilecek makro ekonomik gösterge mütevazi ve yetersiz olmasına rağmen, ılımlı büyüme yoluna koyulan Bulgar ekonomisi için önem taşır. Bilindiği gibi, siyasi istikrarsızlık iş dünyası tarafından çok zor kabul edilir çünkü bunlar, zaten istikrarsız olan ekonomik ortamda ek bir güvensizlik yaratır.

Eurostat’a göre Bulgare ekonomisi geçen yıl 42 milyar Avro değerinde GSYH yaratmıştır ve kişi başına 5 808 Euro düşüyor. Büyük ilerleme sağlayan Lüksemburg’da kişi başına düşen GSYH’nın 100 000 Euro olduğu göz önüne alınarak, bu düşük bir para miktarıdır ama buna rağmen Bulgaristan, durgunluk değil de büyüme sağlayan AB üyesi ülkeler arasında yer alıyor.

Geçen yıl elde edilen iyi sonuçlardan hareketle bu yılki ekonomik gelişmeyle ilgili tahminler kaygı verici görünüyor. Bulgar hükümeti çok ihtiyatlı olup iktisadi büyümenin % 1 civarında ve altında olmasını bekliyor. AB Komisyonu Başkanı Jean- Claude Juncker’inki de dahil, uluslararası gözlemcilerin beklentileri çok mütevazidir. Juncker, Bulgar ekonomisi önündeki perspektiflerin iyi olmadığı uyarısında bulunuyor. AB Komisyonu başkan yardımcısı, Bütçe ve insan kaynakları komiseri Kristalina Georgieva da Bulgaristan’da düşük ekonomik büyüme hızı tehlikesi konusunda uyarıda bulunuyor. Ancak mevcut karamsarlığın bir kontrapunktu olarak ilk önceki düşük tahminlerin bu defa aşılabileceği belirtileri ortadadır. Mevcut verilere göre iç tüketim, kredi ve depozitoların çok düşük faizlerinin desteğiyle artık aktifleşme gösteriyor.

Onaylanması iktidar koalisyonunda patlama yaratmak ve Boyko Borisov’un ikinci hükümetini az kalsın düşürecek üzere olan 8 milyar Avroluk çok tartışmalı yeni iç ve dış kredilere diğer açıdan bakılırsa bunlar ülkedeki durumu istikrarlaştırıyor.İktidar koalisyonunun borçlanması kabul edilemez düzeylere kadar artırılmayacak, ancak bütçe açığı düşürülecek ve kamu sektörünün ödeyebilirliğine ilişkin garantiler verilecek. Bu olumlu sinyallerin iş aktifliğini teşvik etmemesi mümkün değil. Genellikle AB ortaklarına yönelik istikrarlı ihracat da aynı yönde katkıda bulunur.

Çeviri:Neli Dimitrova