Geçen ay başbakan yardımcısı Tomislav Donçev tarafından sunulan Yapılanma ve kalkındırma planı, Bulgar ekonomisinin önümüzdeki yıllardaki gelişmesi ile ilgili birçok sorunu gündeme getirdi. Yürütülen tartışmalar kapsamında farklı sivil toplum örgütlerinden temsilciler gelişme perspektiflerine ilişkin fikirlerini ortaya atarak, ülkenin krizle mücadele için AB bütçesinden tahsis edilen 750 milyar Avroluk ortak kaynaklardan en azami biçimde nasıl yararlanılması gerektiğine dair tekliflerde bulundular.
İş kadını Saşa Bezuhanova şu görüşü ifade etti:"Bu plan taslağının hedeflerine ulaşılması için hükümet önemli değişikliklere gereksinim duyuyor. Biz, Covid krizinin meydan okumalarının yanı sıra, ekonomimizin yeşil, enerji verimliliğini artırıcı, sanal ile reel dünya arasındaki hayata yönelik politikalarla değiştirilmesini artık önerdik.”
Saşa Bezuhanova’ya göre endüstriyelden otomatlandırma ve bilgiye dayalı yeni bir ekonomi türüne geçiş artık devrededir. Bu bağlamda yapılacak yatırımlar sadece yeni sanayi bölgelerinin inşa edilmesine ayrılmamalı. Çünkü bu, devletin gittikçe daha fazla dijitalleşen, yapay zekanın içinde giderek daha büyük rol oynadığı üretim sürecinin en alçak basamağında kalmasına maruz bırakıyor.
Ekonominin transformasyonu daha büyükkatma değer sağlayan bir yönde gerçekleştirilmeli, ancak bukolay bir iş değil. Bu görüşü işe yeni başlayan işletmeleri destekleyici küresel ağdan bir şirketin yürütme müdürü Momçil Vasilev ifade ediyor. Vasilev, devletin bu süreçteki rolünün, özel sektörün hedef bildiği çalışmaların hayata geçirilmesine elverişli bir ortamısağlamakla sınırlı kalması gerektiğini düşünüyor. Bu sektörün rolü daha etkin olsaydı, altyapıya ayrılan kaynakların daha büyük bir bölümünün diğer perspektifli alanlara yönlendirilmesi mümkün olurdu. Daha yeşil ve çevre dostu bir ekonominin oluşturulması bunun bir ifadesi olabilir.
Momçil Vasilev devamla şöyle diyor:
"Kullandığı doğal kaynaklara gelince Bulgaristan’ın etkin olmayan bir ekonomisi var. Çevrenin korunmasından bahsederken daha yüksek verimlilik ve katma değer sağlayan iş modelleri söz konusu olmalı. Ülkemizde geç uygulanmış olan dijitalleşme ve yeni tür ekonomi bunu sağlayabilir. Öte yandan biz ‘Avrupa’nın fabrikası’ durumunda olamayız çünkü buna gerekli ne demografi potansiyelimiz var, ne de bu yolla halkın refah sorunlarına ve Bulgaristan’daki çevre sorunlarına çözüm getirebiliriz.”
Yapılanma ve kalkınma planı gereğince ülkemizin alacağı kaynaklar, ihracata yönelik, ekonomide fikri mülkiyet nitelikleri olan nihai ürünlere yönlendirilmelidir. Bulgar şirketleri, bir ürünün olası en uzun sürede kullanılması ile ilgili ciddi sorunun çözümünü yardımlayacak ürünlerin geliştirilmesine ağırlık verebilirler. Avrupa siyasi inkübatörler ağını oluşturan Teodor Kalpakçiev’e göre doğada çözünür plastiklerden üretilen yenileşimci ürünler bunun olası bir çözümü olabilir.
Fotoğraflar: nextgeneration.bg, endeavor.bg, BGNES
Çeviri: Neli Dimitrova
“Deloitte” uluslararası danışma şirketinin son küresl endeksine göre, her 1000 Bulgaristan vatandaşına 668 konut düşmektedir. Bulgaristan, kişi başına en fazla konut sahibi olan ülkeler arasında Avrupa’da birinci yerde. Bu da ülke emlak piyasasında..
Kalkınma ve İstikrar planı çerçevesinde yenilenebilir enerji depolama projeleriyle ilgili prosedür başlatıldı ve ilgili teklifler kabul ediliyor. Kaynakların miktarı oldukça fazla, süreler kısa, proje adaylarının uyması gereken koşullar da az değil...
Bulgaristan’ın ikinci büyüklükteki şehri olan Plovdiv’de 78. Uluslararası Teknik Fuarı kapılarını açtı. 28 Eylül’e kadar devam edecek olan etkinliğe 25 ülkeden 231 şirket katılıyor. Modern çevre dostu inşaatçılık, hibrid ulaşım..