Bir Bulgaristan vatandaşı, Arnavut olan sevgilisi ile birlikte nikahını Şumen'de kıymak üzere binlerce kilometre yol katetti. Cilbert ile Saeda kadınlar günü 8 Mart'ta dünya evine girdi.
Ülkemizde son yıllarda evliliklerin büyük bir bölümü yurt dışında yaşayan vatandaşlar tarafından yapıldığı için bu çiftin hikayesi de anlatılmaya değer.
Beş yıldır Norveç'te oturan Cilbert Osman, Şumen doğumludur.
Şumen Radyosu'ndan Hristina Dimitrova, gençler imzaları sadece iki şahidin huzurunda atmadan yarım saat önce söyleşti. Nikah günü etkili olan soğuk Mart havasına rağmen gelin incecik kısa bir elbise, damat ise sadece takım giymiştir. Saeda Bulgarca bilmediği için yurt dışındaki hayatı, Covid krizini ve aşkın gücünü mikrofonumuza Cilbert anlattı.
Nişanlısı Saeda Mezani ile Oslo'da bir yıl kadardır birlikte yaşadıklarını anlatan Cilbert, birbiri ile nasıl tanıştıklarını anlatırklen şöyle konuştu:
"Norveç'te tanıştık. İkimizin de tanıdığımız bir bayanla birlikte tatile gelmişti. Ben ise Norveç'e bundan 5 yıl önce daha büyük imkan ve başarılara ulaşmak, hayal ve hedeflerimin peşine düşmek üzere gittim. O sırada babam da birkaç yıldır Oslo'da çalışıyordu. Hayatımızı orada kurduk, dili de artık gayet serbest konuşuyorum. Biri otomobil şirketi olmak üzere birkaç firmada çalıştım. İlk başta Norveç dilini bilmediğim ve dolayısıyla iş seçeneklerim çok kısıtlı olduğu için epey zorlandım. Yurt dışındaki hayata ayak uydurmam epey zaman aldı".
Bulgaristan'dan gelen biri olarak şimdi yaşadığınız ülke olan Norveç ile bulduğunuz büyük farklılıklar nedir sorusu üzerine Cilbert şu cevabı verdi:
"Her insan memleketi veya yabancı ülke olsun yaşadığı devlete faydalı olmalıdır. Norveç'te insanlar çok daha sorumlu, bize göre çok daha ileri gidiyorlar ve bu içimizi acıtıyor. Lâkin insani ilişkiler ve samimiyet olarak onlar daha soğuk davranıyorlar. Bizim gibi değiller, epey sessizdirler. Sistem sıkıdır, idari hizmetler ise hantaldır. Özellikle göç daireleri çok yavaş çalışıyor."
Norveç'te Bulgaristan'ın nesii en çok özlersiniz sorusu üzerine Cilbert Osmanov'un sorusu şöyle oldu:
"Dostluklar ve boş zamanlar. Norveç'te boş zamanlar lüks sayılır. Yurt dışına gidenler için her şeyin güllük gülistan olduğu, onların eğlenip yaşadıkları, herşeye sahip olduklarını düşünenler yanılıyor. Yurt dışında çalışanlare paraları ağaçlarda toplamaz. Bir yabancının Norveç'te ciddiye alınması epey zor. İnsanın eğitimi ne olursa olsun başlangıç ille de güç olur. Bunun sebebi de ayrımcılık değil, sadece herkes önce kendi insanları, yerli olanları işe almayı tercih eder. Bulgaristan'a her yıl geliyoruz, Karadeniz'de tatil yapıyoruz. Bu yıl koronavirüs ile ilgili durumdan dolayı gelemedik, fakat şimdi sevdiğim kızla nikah kıymak için buradayım" diye konuştu Cilbert.
BNR Şumen Radyosuna konuşan Cilbert Osman, İskandinav ülkesi Norveç'te pandemi ve kısıtlamalarla ilgili durumu anlatırken şöyle konuştu:
"Norveçli'lerin büyük bir kısmı disiplinli, hem de çok, ancak gençler rehaveti sever. Seyahat etmeye, içki içmeye, eğlenmeye düşkün olduklarını söyleyebilirim. Bundan dolayı gençler arasında vaka sayısı en büyük. Sadece bir hafta zarfında tam lockdown uygulandı, yıl boyunca 3 hafta kadar sıkı salgın önlemleri getirildi. Norveç'te herkes sosyal mesafe şartına uyar. Diğer devletlere göre Norveç halkının bu açıdan daha disiplinli olduğunu, son derece sorumlu olduklarını söylemek mümkün. "
Cilbert ve Saeda'nın Şumen'e gelmesine sebep olan mutlu vesileye dönerek Norveç'te tanışıp gönlünü verdiği Arnavut kızı ile neden Şumen'de evlenmeye karar verdiğini sorduğumuzda genç adamın cevabı şöyle oldu:
"Aslında çok fazla seçeneğimiz olmadı. Bundan 6 ay kadar önce Norveç'te nikah kıymak istedik, fakat evraklarla ilgili bir problemden dolayı Bulgaristan'a gelmemiz gerekti. Saeda AB üyesi olmayan bir ülkeden gedliği için Noveç'te çok fazla hakları yok. Tören, hısım ve akraba olmadan gişede imza atarak evleneceğimi hiç bir zaman aklıma getirmemiştim, ama yapacak bir şey yok. Aile olduktan sonra küçük bir tören yaparız. Düğüne gelince ise pandemi bittikten sonra düğün yapıp tüm akraba ve arkadaşlarımızı davet etmeye karar verdik. "
Arnavutlar'ın bizim gibi sıcak kanlı, hayatı seven insanlar oldukları doğru mu? Aşkınızla ilgili Arnavutluk'a dair ne öğrendiniz sorusunu Cilbert Osman şöyle cevapladı:
"Evet, doğru! Onlar hassas ve duygusal insanlardır. Saeda'da ne buldum sorusuna yanıtım şöyle olsun: Bazen ateş, daha büyük ateşle durdurulur. Aile kurma kararını belki de üç ay kadar çok kısa sürede aldık" diyen çiçeği burnunda damat şöyle devam etti: "Günler anlamsızlaşıp rüyalar kısaldığında insan bunun hayatı boyunca var olmaya devam edecek aşkın olduğunu, birlikte yaşlanacağı insanın olduğunu anlar".
Gelin hanım Saeda Mezani ise aynen Karadeniz gibi sıcak ve misafirperver olan Adriya Denizi'ne davet etti bizleri. Söyleşi sonrası ise ikisi, elele Şumen belediye binasına yürüdü, Cilbert ve Saeda günlerin anlam dolu olacağı, rüyaların ise uzun süreceği istikbaline doğru yol aldılar.
Çeviri: Tanya Blagova
Fotoğraflar: özel arşivEdirne Trakya Üniversitesi (TÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Yıldırım, 1878’den günümüze kadar Bulgaristan'dan Türkiye’ye göçler konusundaki çalışmasını BNR Türkçe Yayınlar Bölümünde “Sizden bize, Bizden size” programında..
Dağlarında, ormanlarında, meralarında yetişen bir birbirinden farklı ağaç, çiçek ve şifalı bitkiler sayesinde Avrupa’da en kaliteli ve çeşitli arı balı türlerine sahip ülkemiz Bulgaristan’da farklı bölgelerden farklı nesillerden..
İki kez Avrupa şampiyonu olan, Bulgaristan'a üç dünya madalyası kazandıran güreşçi Efrahim Kamberov ile Naim Süleymanoğlu'nu konuştuk. Kamberov, Naim ile hem spor sahalarında, hem hayatta yakın dostlukla bağlıydı. Bir şampiyondan bir şampiyonu..