Stranca dağı, Bulgarista’da toplu turizm tarafından en az araştırılan, en az bilinen dağdır. İçinde doğal güzellik ve antik çağlardan tarihi zenginlik barındırır. Bu zenginliklerden bazıları kolay erişilir, ancak bazıları da yüzyıllardan beri insanlardan uzak, doğa içinde gizleniyor ve keşfedilmeyi bekliyor. Öyle ki, bir navigasyon cihazı ile bunları aramaya çalışırsanız, Trakların gizemli dünyasını araştıran bir İndiana Jones olursunuz adeta…
Bu dağın Güney Karadeniz bölgesine çok yakın olmasından dolayı, insan kolayca deniz tatilini dağ tatili ile birleştirebilir. Yaz turizm sezonun başlangıcında “Malko Tırnovo” Turistik Enformasyon Merkezi’nden Veska Todorova ile Stranca dağında tatillere ilgi var mı? konusunu konuştuk.
“Bu yıl Covid-19 salgınının neredeyse son bulmasından dolayı belki de, insanlar çok erken doğayı, ormanları ve bizim bölgemiz gibi sakin yerleri aramaya başladılar. Bu yerlere ilgili oldukça arttı. O nedenle burada yaz sezonunun son derece iyi olacağını düşünüyoruz.”
Buradaki en enteresan ve kolay erişilebilir yerlerden bazıları örneğin Malko Tırnovo’ya 3 km mesafedeki “Mişkova niva” olarak bilinen yer. Burada tanrı Apolon’un tapınağı dışında antik mezar kalıntılarını da görmek mümkün. Gradişte tepesinde ise bir zamanlar gözlem kalesi varmış.
Malko Tırnovo yakınlarında “Propada” diye bir yer de var. Bu gerçek bir “ruhlar şehri”, burada birçok antik mezar var.
Ayrıca Brışlyan köyü yakınlarında mimari rezervatı da unutmamalıyız. Burada 17-18 yıllardan kalma muhteşem evler, eski kilise, okul ve etnografya müzesi var” dedi Veska Todorova.
Ancak Stranca dağının kuytu köşelerinde sessiz ve mistik, çok az kişi tarafından bilinen yerler de var. Buralara ancak 3-4 km yaya yürüme veya dağ otomobili ile ulaşılabilir.
Ormanda gezerken Vizitsa köyü yakınlarındaki “Sveta Troitsa” şapelini de görmeden geçmeyin. Bu şapel 18. Asırda bir mağara üzerine inşa edilmiş, burada Erken Ortaçağ döneminde “isihiya” topluluğundan rahipler kalmış.
Veska Todorova, buraya gelen turistlere dağın daha da derinliklerini de gezmeyi tavsiye ediyor:
“Örneğin Slivarovo köyü yakınında “Sveta Marina” –“ Azize Marina” mağarası çok “cazip” güzel bir yer. Azize Marina’nın gücünün 17 Temmuz’da onun anıldığı gece hissedildiğine inanılır. Çocukları olmayan insanların orada şifa bulduğuna inanılır. Burada “İndipasha” adında antik bir Trak Tapınağı da vardır. Bir kayanın altında su kaynağı var, bu suyun da gözler için şifalı olduğuna inanılır.”
Fotoğraflar: Veneta Nikolova
Çeviri: Özlem Tefikova
“Nova” TV’ye konuşan Turizm Bakanı Evtim Miloshev , “Önümüzdeki kış sezonunda Bulgaristan'a 2 milyondan fazla yabancı turistin gelmesi bekleniyor” dedi. Bir günlük ve transit geçişler de dahil olmak üzere, toplam yabancı ziyaret sayısının..
Nikopol (bir zamanlar Niğbolu) kentini “Asırların şehri” olarak adlandırıyorlar. Roma İmperatoru Marc Avrelius döneminde 169. yılında, yani 2. yüzyılda ortaya çıkan kent, 629 yılında Bizans İmperatoru Nikifor 3. Foka tarafından ele geçiriliyor...
Doğu Rodoplar’ın büklümlerinde saklı olan Pçelarovo köyünde anlatılan rivayete göre eskiden bölgede bulunan asırlık meşe ormanları ve ceviz ağaçlarının kovuklarında yaban arıları kendilerine yuva yaparmış. Köyün adından da anlaşılacağı üzere..