Avrupa’da en eski yazar örgütü olan Bulgaristan Yazarlar Birliği, kuruluşunun 110. yılını Sofya’da düzenlenen etkinliklerle kutladı.
Birliğin başkanı şair, edebiyat tarihçisi ve eleştirmen, filozof ve toplum adamı olan Boyan Angelov’un eserleri 38 devlette çevirildi. Kendisi de Almanca, Rusça, Fransızca ve Yunanca’dan çeviri yapmaktadır.
Bulgaristan Radyosuna konuşan Boyan Angelov, yazarlık hayatı ve ötgütün tarihi ile ilgili ilginç anlar anlattı.
"Panagürişte doğumluyum. Çocukluğum orada geçti, liseyi de orada bitirdim. Üniversiteliyken eğitimime bir yıl ara vermem gerekti. Bu bir yılda mezunu olduğum lisede öğretim üyeliği yapmaktan büyük gurur duydum. Aynı lisede Bulgaristan Bilimler Akademisi BAN kurucusu Marin Drinov ve ülkemizde ilk edebiyat eleştirmeni olan Nesho Bonchev de bu lisede öğrenci ve öğretmen oldular”.
Boyan Angelov filolog olmaktan başka felsefe bilimleri doktorudur. Farklı periyodik yayınların genel yayın yönetmenliğini yapmış, Radyo ve Televizyon Komitesi’nde yer almış bulunuyor. 1998-2005 yılları arasında İsviçre’de eğitim alan ve çalışan Angelov, Pedagoji Bilimleri Akademisi’ni bitirdikten sonra Basel ve Lozan’da üniversitelerde öğretim üyeliği yaptı.
"İsviçre anılarım muhteşemdir. Orada kurduğum birçok dostlukla birlikte tesadüf sonucu ziyaret ettiğim ve yarı harap vaziyette olan bir şato bende güçlü izlenim bıraktı. Daha sonra bu yerde 22 Temmuz 1499 tarihinde Birleşik İsviçre Kantonları birlikleri ile Kutsal Roma İmparatorluğu arasında muharebe yaşandığını öğrendim. Yani Bulgarlar için Şipka tepesi neyse, kale İsviçreliler için aynıdır. Bu çatışmada galip gelen İsviçre, o gün bugündür bir daha savaş yürütmedi, hep tarafsız kaldı. Ben bu yerde iyi insan olmanın ne anlama geldiğini anladım - ne senin, ne babanın, ne babanın babasının, ne de onun babasının insanlara ateş etmediğini bilmek. Orada öğrendiğim en büyük ders budur. Dünyada böyle bir yer varsa, hiç birşey kaybedilmedi demek”.
Boyan Angelov, dört resmi dilin olduğu İsviçre’de milli özgüven sahibi olmanın ve ana diline değer vermenin ne denli mühim olduğunu daha iyi anladı. Bulgar Dili Koruma ve Kullanma Yasasının getirilmesinden yana olan Boyan Angelov, bu konuda şunları söyledi:
"Dilin kendisinde değişiklik getiren bir yasadan değil, dilin ve kullanım şeklinin koruma altına alınacağı bir yasadan bahsediyorum. Her dilin temelinde insan felsefesi kodları yatıyor” dedi Bulgaristan Yazarlar Birliği Başkanı.
Birliğin başkanlığını üstlenmeden iki yıl önce 2012 yılında Boyan Angelov, o dönemde finansal durumu son derece ağır olan “Balgarski Pisatel” (Bulgar Yazarı) Yayınevinin müdürü oldu.
“O dönemde başka bir yerde çalışıyordum. Edebiyat alanında uğraş vermek istediğime karar vererek merhum Nikolay Petev’in davetini kabul ettim. Yayınevi, uzun yıllık geleneğe sahip. 1947 yılında kurulan yayınevinde en büyük Bulgar şair ve yazarları çalıştı ve kitap yayınladı. ABD Kongre Kütuphanesi’nde “Balgarski Pisatel” yayınevinin 3800 kadar başlığı bulunmaktadır. Orada bu kadar büyük sayıda kitabı bulunan başka bir Bulgar yayınevi yok. Eminim dinleyicileriniz de kitaplıklarına bakacak olursa, raflarda yer alan kitapların yarısının bu yayınevi tarafından çıkarıldığını görecek. Totaliter rejim zamanında Bulgaristan Yazarlar Birliği üyelerinin sözüm ona “devlet yemliğinden” beslendiklerini söyleyenler kesinlikle haklı değil. Tam tersi. 20. Yüzyılın 80’li yıllarında 18 milyon levalık net kazanç sağlayan yayınevine verilen devlet sübvansyonu sadece 3 milyon leva tutarındaydı. O dönemde başkan olan merhum Lyubomir Levchev, Yazarlar Birliği’nin subvansyondan vazgeçmesini, fakat kazancın alınmamasını sağladı. Bu sayede örgüt, üyelerine finansal destek vermek ve “Savremennik”, “Septemvri” “Literaturen Front” ve “Slaveyche” gibi periyodik yayınları sürdürmek durumundaydı. Şimdi bu imkan elimizden alındı” şeklinde konuştu Boyan Angelov.
Değerlerin karışmış olduğu bir dönemde edebiyatta değerli olanı değersiz olandan nasıl ayırdedebiliriz?
"Bulgar edebiyatının günümüzde serbest olması çok güzel. Bununla birlikte siyasi yönelimli edebiyatın yine hoşgörülmeye başladığını düşünüyorum, ki bu Bulgar toplumu için sağlıklı olan bir şey değil, diyen Boyan Angelov politikanın her zaman konjonktürel olduğunu ve toplumun sadece bir kesimine hizmet ettiğini ekledi.
Günümüzde bir yazar neden ilham alabilir?
"Zaman, kendinini edebiyata vermek isteyen herkes için elverişlidir. Neden? Çünkü eskiden gençlerin elini ayağını bağlayan sınırlamalar artık yok. İstediklere yere gidebilir ve okuyabilir, yabancı kültürleri tanıyabilirler. Bu büyük bir avantak ve müteşekkir olmamız lazım. İnsanların kişiliklerine ve başarılarına daha büyük önem vermemiz çok önemli. Negatif haber yağmuruna tutulmamamız da. Bulgaristan’da olumlu, pozitif çok şey var, fakat bunlardan dar bir çevre haberdar olur. Ülkemizde büyük sayıda yetenek var. Toplumun motoru onlar olmalıdır” diye noktaladı sözlerini Bulgaristan Yazarlar Birliği Başkanı.
Foto: Krasimir Martinov, wikipedia.org, Bulgaristan Yazarlar BirliğiM. Şükrü Hanioğlu’nun “Atatürk- Entelektüel Biyografi” kitabı “Atatürk- İdeolojiler Tarihi” adı altında Bulgarca okurlarıyla görüşecek. Prof. Hanioğlu’nun kitabı 6 Ekim tarihinde Sofya “Sv. Kliment Ohridski” Üniversitesinde tanıtılacak...
Yazar, tercüman, gazeteci, Arnavutluk’ta Ulusal Azınlıklar Komitesi’nde Bulgarların temsilcisi Milena Selimi, Bulgar edebiyatını, kültürünü, değerlerini ve geleneklerini yılmadan tanıtmaya devam ediyor. Mesleki hayatındaki en son başarısı ise Georgi..
Turizm sezonunun kapanışı münasebetiyle 30 Ekim’de Razgrad’daki Bölge Tarih Müzesi tarafından “Abritus” Arkeolojik Rezerv i'nde ücretsiz rehberli tur düzenlenecek . Gün boyunca ziyaretçiler, kendilerine ücretsiz eşlik edecek tur..