Şayet Bulgar devleti Milano'da Bulgar bayramlarına ve folkloruna adanmış 11 etkinlik ya da Münih, Kopenhag, Lyon, Atina veya Avrupa'nın herhangi bir yerinde daha bu kadar etkinlik düzenleseydi, ne kadar büyük bir bütçeye ihtiyaç duyulurdu?

Yurtdışında çalışan ve yaşayan Bulgaristanlılar, yıllardır kendi imkanlarıyla Bulgaristan’ı tanıtan konserler ve etkinlikler düzenliyorlar. Bu nedenle, bu insanları isteklendirme adına ve ülkemizin dünyadaki kültür elçileri olarak misyonlarından daha emin kılmak için emeklerine daha fazla önem vermeliyiz.

Yurtdışında yaşayan Bulgarların pozitif enerjisi, yurtdışındaki Bulgar folklor gruplarında ifade buluyor. Biriribirlerini ziyaretler ve yıllarca süregelen işbirliğin ardından Yurtdışı Bulgar Folklor Toplulukları Birliği'ni kuruyorlar. "Zira yurtdışına gittiğinizde entegre olmayı başarıyorsunuz, iş sahibi olabiliyorsunuz ve çevrenizi oluşturabiliyorsunuz ama özlediğiniz şey Bulgaristan oluyor. Bizler aslında onların daralan kalplerini hafifletebilecek bir şeyler veriyoruz," diye belirtti Dernek Başkanı ve İtalya'nın Milano kentindeki "Nashentsi"(Bizimkiler) folklor topluluğunun başkanı Radoslava Nedyalkova. Sözlerine göre:

"Her şey Bulgar folkloru ve insanlarla görüşmelerimiz içindir. Her ne kadar sosyal ağlar olsa da, hiçbir şey aramızdaki canlı temasın yerini tutamaz - bir kucaklaşmadan, bir gülümsemeden daha önemli bir şey yoktur. Bu, senin gibi düşünen insanları bulmanın ve ileriye devam etmenin yoludur."

2015'te Lyon'daki festivalin ilkini düzenleyen Anita Ekenova, Fransa'nın Lyon kentindeki "Ot izvora" (Pınardan) folklor grubunun yöneticisidir. Folklor grubu, son yıllarda yurtdışındaki Bulgarlar arasında oldukça meşhur olan "Öteki Bulgaristan'ın meydanında" etkinliğinin ilk organizatörüdür. Bu gezici bir folklor festivalidir ve her yıl farklı bir yerde farklı Bulgar folklor gruplarının ev sahipliğinde düzenlenmektedir. Her bir ev sahibi, Bulgaristan dışında kurulan folklor gruplarından yurttaşlarımızı davet edeceği yeri seçiyor.

Bu ilkbaharda, 11 ve 12 Mayıs 2024 tarihlerinde İspanya'nın Palma de Mallorca kentindeki Bulgarların ev sahipliğinde festivalin dokuzuncusu gerçekleştirilecek. Önceki yıllarda festivale Çek Cumhuriyeti, İtalya, İspanya, Danimarka ve Fransa'nın farklı şehirleri ev sahipliği yapmıştı.

"Ev sahiplerinin ve katılımcıların bu çeşitliliği her festivali farklı ve benzersiz kılıyor, organizatörlüğü üstlenen her grup ise festivalin kendilerinden bir parça bırakarak etkinliği zenginleştiriyor ve yeniliyor" diyor Anita Ekenova ve devamla:

"Festival fikri bize ait ve yaptıklarımızla gurur duyuyoruz. Bulgar folkloru ile ilgili hislerimizi ve sevgimizi tüm gruplara aktarmayı ve bunu daha çok insana yaymak için bir yol bulmak istedik. Başlangıçta  her zaman zordur çünkü fazla bilginiz yok, kendinizi yalnız hissedersiniz, ancak şimdi grubumuzun da üyesi olduğu Yurtdışı Bulgar Folklor Toplulukları Birliği var.

Böylece mümkün olduğunca çok bilgi toplamayı, repertuvarımızı çeşitlendirmeyi ve zenginleştirmeyi başarıyoruz. Grubumuza ne tür insanlar geliyor? Her türlü! Üniversite öğrencilerimiz var, daha olgun yaşlarda, her türlü meslekten üyelerimiz var. Hatta oynayan Fransızlar bile var. Fransa'da doğmuş Makedonyalı bir arkadaşımız Bulgar oyunlarını o derece seviyor ki koreograflarımızdan biri bile oldu."

Anita, memleketi Haskovo’da “Yujnyaçe” topluluğunun genç oyuncularından biriydi.

Yıllardır Fransa’da hayatını sürdüren kadın, halk oyunlarının Bulgaristan'da hala çok yaygın, hatta modern bir uğraşı olduğunu, ancak insanın yurtdışında yaşamaya başladığında her şeyin çok farklı hissedildiğini itiraf etti..

Anita Ekenova sözlerini şöyle tamamladı: "Yurtdışında folklora çok daha fazla değer veriyoruz ve sanki tüm Bulgaristan'ı yanınızda taşıyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. Sahneye çıktığınızda, dans ettiğinizde, bir Bulgar şarkısı söylediğinizde kendinizi Bulgaristan'ın resmi bir temsilcisi olarak hissediyorsunuz.

Herkesin önünde vatanınızı temsil ediyorsunuz. Bu daha fazla sorumluluk anlamına geliyor ve bu duygu çok güçlüdür".

Çeviri: Ergül Bayraktar