Kıyamet temalı Hollywood filmlerinde sıklıkla kullanılan olay örgüsünden biri, Dünya'ya çarpacak büyük bir asteroidin konu edilmesidir. Böyle bir felaketin önlenmesi için alınması gereken tedbirler ise durumu daha da dramatize ediyor.
Genellikle bu tür filmlerin olay örgüsü, asteroitlerin patlatılması etrafında dönerken pratikte ise onları tespit etme ve yörüngelerinin modellerini oluşturma olasılıkları da aynı derecede önemlidir. Avrupa Uzay Ajansı'nın geçen hafta başarıyla fırlattığı Hera Sondası, böyle bir tehdidin önlenmesine yönelik çabalara yardımcı olacak. Dünya'dan 195 milyon kilometre uzakta bir yolculuğa çıktı.
Avrupa Uzay Ajansı’nın gezegeni korumadaki rolü, NASA'nın iki yıl önce kasıtlı olarak yörüngesinden saptırdığı küçük, zararsız asteroit Dimorphos'u, bir gün bir asteroitin Dünya'yı tehdit etmesi halinde itilebileceği konseptinin testi olarak incelemekten oluşuyor.
Avrupa Uzay Ajansı (ESA) Başkanı Josef Aschbacher şunları paylaştı:
“Bu, Avrupa Uzay Ajansı'nın hedeflerine ulaştığının bir başka örneğidir.Bu yıl bir dizi başarı elde ettik, yeni Ariane 6 roketi Temmuz ayında uyduları başarıyla yörüngeye fırlattı, EarthCARE misyonu aynı zamanda uzayda bulutlar, aerosoller ve radyasyon arasındaki ilişki hakkında benzeri görülmemiş bir doğruluk düzeyiyle bilgi sağlıyor, Galileo ve Sentinel misyonları,” Vega roketlerimiz ve daha fazlası gelecek. Avrupa Uzay Ajansı en iyi durumda. Avrupa ve bu durumda insanlık için başarıya ulaşıyoruz, çünkü bu misyon bizim gezegenin gelecekte korunmasına katkımızdır.”
Dimorphos aslında daha büyük bir asteroit olan Didymos'un uydusu ve Avrupa sondası, üç ayrı uyduyla incelenecek olan çift asteroide yaklaşan ilk araç olacak.
Bilim insanları, NASA'nın misyonunun tam olarak ne kadar etkili olduğunu ve gelecekte Dünya'yı korumak için ne gibi değişikliklere ihtiyaç duyulabileceğini anlamak için çarpışmanın etkilerini yakından incelemek istiyor.
2013 yılında Rusya'nın Çelyabinsk şehri üzerinde beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan gök taşı, yaklaşık 1000 kişinin yaralanmasına ve maddi hasara yol açmıştı.
Yaklaşık 18 metre çapındaydı. Biraz daha büyük bir tanesi, örneğin Paris, Londra veya Berlin'in yoğun nüfuslu orta bölgelerine çarparsa, sonuçları felaket olur.
Adını Yunan evlilik tanrıçasından alan Avrupa Hera sondası da bunun olmasını engellemek için atılan ilk adımlardan biri.
Avrupa Uzay Ajansı gezegen koruma koordinatörü Juan Luis Cano:
“Son yıllarda uzaydaki tehditlerin beklediğimizden daha fazla olduğunu fark ettik.Halen Dünya'nın yakınında yörüngede bulunan güneş sisteminin oluşumundan kalma çok fazla malzemenin kaldığını öğrendik. Elbette toplumlarımıza zarar verecek bir asteroit çarpma tehlikesi var ve kendimizi bunlara karşı korumamız gerekiyor.Bu nedenle uzay ajansları ve özellikle Avrupa Uzay Ajansı bu tür tehditlerle başa çıkabilmek için hazırlanıyor.”
“Politico”'nun aktardığına göre, Avrupa Uzay Ajansı Uzay Enkazı Bölümü Direktörü Holger Krag, şu anda bir asteroitin tespitinin gezegenimize yaklaşmasından yaklaşık 10 saat önce gerçekleştiğini belirtti. Bu sürenin üç haftaya çıkarılması hedefleniyor. Bu süre boyunca gökyüzünü sürekli tarayacak üç özel teleskop kurulacak.
Bunlardan biri için halihazırda kaynak bulundu ve önümüzdeki yıl İtalya'da faaliyete geçmesi bekleniyor. İkincisi Şili’de, üçüncüsü ise Avustralya’da kurulacak.
Gelecek yılın sonunda, Avrupa Uzay Ajansı'nın 22 üye ülkesinin temsilcileri, uzay aracının tamamlanması için 250 milyon avro toplamak zorunda kalacakları Bremen Zirvesi'ne katılacak.
363 milyon avro değerindeki araba boyutundaki Hera Sondası, 12 alet ve “Juventus” ve “Milani” olmak üzere, iki nano uydu ile donatılmıştır.
Almanya'nın Darmstadt kentinde “Hera” Sondası operasyon ekibi müdürü İgnacio Tanco şunları açıkladı:
“Misyon ilk olarak önümüzdeki yıl Mars'a gidecek, çünkü doğrudan asteroide gitmek için yeterli roket yakıtımız yok. Bizi güçlendirmek ve doğru yöne itmek için Mars'ın yerçekimini kullanacağız. Asteroite 2026 yılında varacağız.”
Sondanın belirtilen hedeflere ulaşabilmesi için en az altı ay boyunca çalışması gerekecek.
Bulgaristan Bilimler Akademisi /BAN/ Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü, Bilimsel Konsey Üyesi Prof. Georgi Sotirov, Avrupa Uzay Ajansı ile bugüne kadar hangi ortak projelerin yürütüldüğünü ve geleceğe dönük planları anlatıyor:
“Nisan 2015'te Bulgaristan Cumhuriyeti Hükümeti ile Avrupa Uzay Ajansı arasında bir Avrupa İşbirliği Devlet Anlaşması imzalandı. Avrupa Uzay Ajansı'na henüz ortak üye olamadığımız için ön katılım aşamasındayız. Bulgaristan'da 10 yıllık bir süre boyunca yaklaşık 150 proje sunuldu ve bunların 50'den biraz azı devlet tarafından finanse edildi. Şu ana kadar söz konusu projeler için 8 milyon avro sağlandı.
/BAN/ Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü’nün kazandığı 15 projeden uluslararası katılımın da olduğu iki tanesinden bahsedebiliriz.
Bunlardan ilki Lyulin serisi uzay dozimetrelerinin geliştirilmesiyle ilgili bir projedir. Bu, geniş uygulama alanı bulduğu için Bulgar uzay endüstrisinin en iyi teknolojik çözümlerinden biridir ve dünyada 15'ten fazla ülkede "Lyulin" serisi dozimetreler kullanılmaktadır.
2015 yılında kazanılan bir projede, Avrupa ve Rusya Uzay Ajansı'nın yardımıyla Mars'a bir uzay istasyonu fırlatıldı ve şu ana kadar bu Lyulin cihazı, Mars çevresinde yörüngede çalışıyor ve her dakika kozmik radyasyon seviyesine ait veriler Dünya’ya gönderiliyor. Ayrıca, Bulgaristan'daki kışlık mahsullerin durumunun değerlendirilmesi için "Sentinel 2" uyduları tarafından yürütülen "Bitki Örtüsü Endeksleri Testi" projesinin önemini de vurgulamak isterim.”
Bahsetmeye değer başka başarılar var mı?
“Dahili başarılardan bahsedecek olursak, 2018 yılında Ziraat Akademisi Kriyobiyoloji ve Gıda Teknolojisi Enstitüsü ile Uzay Araştırmaları Enstitüsü arasında ortaklaşa yürütülen bir projede mürettebatın çalışmaları için yeni uzay gıda türleri geliştirildi. Bu proje, son derece başarılı bir şekilde son buldu. Bulgaristan,dünyada gıda ürünleri geliştiren üçüncü ülkedir. Hatta, yüksek kalori ve enerji göstergelerine sahip 32'den fazla farklı ulusal yemeğin patentini aldık. Yeni tip bir uydu sera üzerinde de çalışmalar yapılıyor.”
Bulgar biliminin Avrupa bilimiyle birlikte daha hızlı ve daha başarılı ilerlemesinin önündeki temel sorunlar veya engeller nelerdir?
“Avrupa Uzay Ajansı'nın, Bulgar kuruluşlarının katılımını desteklemeye çalışması takdire şayandır. Uzay araştırmalarımızın, uzay mühendisliğimizin, teknolojimizin ve uzay eğitimimizin gelişmesinin önündeki en büyük engelin, hâlâ bir Uzay Araştırmaları Ulusal Programının olmaması olduğunu düşünüyorum.
Başta mikro, küçük ve orta ölçekli işletmeler olmak üzere, iki-üç yıldan bu yana Bulgar sanayisini destekliyoruz.Birçoğu hala ne yapılacağının, hangi öncelikte olacağının farkında değil. Şu anda ülkemizde ve özellikle enstitümüzün NASA, Japon JAXA, Fransız Uzay Ajansı gibi uluslararası kabul görmüş 15-20'den fazla bilimsel kuruluşu, Danimarka havacılık şirketi, İtalyanlar ve birlikte çalıştığımız diğer kişilerle iyi ilişkilerimiz var. Rusya Bilimler Akademisi ile çok iyi ilişkilerimiz vardı, bunuda söylemem gerekiyor.
Şu anda Ukrayna'daki savaşın, “Intercosmo”s programı ve elde edilen başarılar doğrultusunda Rusya Uzay Ajansı ile sahip olduğumuz gelenekleri sekteye uğrattığı da doğru, ancak şu anda bunun Avrupa kurumlarının ve iletişim halinde olduğumuz ülkelerin organizasyonları Avrupa Uzay Ajansı programlarına daha başarılı bir şekilde katılmamızı sağlayacaktır.”
Hangi Avrupa ülkeleriyle en sık ve en başarılı şekilde ve hangi araştırma alanlarında işbirliği yapıyorsunuz?
Uzay dozimetrelerinin kullanımı alanında şu anda bu cihazların Avustralya, Avusturya, Brezilya, Almanya, Hindistan, İtalya, Kanada, Norveç, Polonya, Rusya, ABD, Finlandiya, Fransa, Çek Cumhuriyeti, İsviçre, Güney Kore’de kullanıldığına dair, bilgiye sahibiz.
Avrupa Uzay Ajansı, pratik uygulamalardan nitelikleri artırma fırsatlarına kadar üniversite derslerinin, uzay teknolojileri müfredatlarının ve uzay mühendisliğinin geliştirilmesine önem vermektedir. Sektörümüzde potansiyel gerçek katılımcılar olan doktora öğrencilerine yönelik programlar da bulunmaktadır.
Eğer ortak üye olmak istiyorsak, eşit üye olmak istiyorsak bu, uzay bilimi ve teknolojisinin ortak gelişimine katılmak amacıyla dünyada, Avrupa düzeyinde bilimsel proje ve sonuçları, uzayda geliştirilen araçları, teknikleri, teknolojileri ve metodolojileri sunmamız gerektiği anlamına gelir. Bu gerçekleşmeden sonuç alınamaz."
Çeviri: Şevkiye Çakır
Bu haber, AB “Euranet Plus” Radyo Ağı çerçevesinde hazırlanmıştır. Haberin orjinalini buradan dinleyebilirsiniz.
“Donald Trump'ın ABD Başkanı seçilmesi, ilk dönemden itibaren en azından elimizdeki açıklamalara ve deneyimlerimize göre savunma ve güvenlik, ekonomi ve politika olmak üzere üç ana boyutta Avrupa siyasetini olumsuz etkileyecektir”- dedi “Atlantik”..
WWF-Bulgaria, "Doğaya Abone Ol" başlıklı yeni kampanyasında yaban hayatına destek çağrısında bulundu. Çevreciler, “Uluslararası Kırmızı Kitap” verilerine dayanarak, Bulgaristan'da büyük bir kısmı omurgasız olmak üzere 60 ila 65 bin arasında..
“Bulgarların anlatılmayan hikayeleri” projesi ülke içinde ve dışında büyük ilgi gördü 18 ülkeden Bulgarlar, yurtdışından 34 Bulgar okulu ve 8 üniversite eğitim görevlisi bu yıl ilki düzenlenen “Bulgarların anlatılmayan hikayeleri” programının..
Son haftalarda otokton (yerli) koyun c insleri yetiştiren bir hayvancı ailesinin içinde bulunduğu durum, kamunun dikkatini üzerine çekti. İnsanlar,..
“Bulgaristan’ın genomu” adlı projenin pilot programına katılan 1000 kişi, çağdaş Bulgarların genetik koduna ışık tutan araştırmaya konu olacak...
Avrupa'da pek çok kişi, kış sezonunun, cüzdanlarını nasıl etkileyeceğini ve örneğin sıcak bir ev mi, yoksa dolu bir buzdolabı mı arasında seçim..