Toplumlar, farklı özelliklere sahip kişiler ve gruplardan oluşur. Toplumun üyeleri ve çeşitli unsurları taşıdıkları özelikler, renkler ve güzelliklerle topluma değer katar, toplumdaki tekdüzeliğin önüne geçerler. Şüphesiz, toplum içerisinde olumlu özelliklerin yanında olumsuz özellikleri de görmek mümkündür. Bu yüzden insanların ferdî ve toplumsal olarak görevleri arasında olumsuzlukları azaltmak ve onları olumlu hâle getirmek için çaba sarf etmek vardır. Bu da fertler ve/veya toplumun farklı kesimleri arasında yardımlaşma ve dayanışmayı gerektirir.
Tarih boyunca insanlar, farklı sınavlara tabi tutulmuştur. İnsan için bu sınavların en çetinlerinden biri, sevdiğinin vefat etmesidir. Hele bu bir çocuğun sevdiği, kendisine kol kanat geren bir yakını olursa sınav daha çetinleşir. Bundan da öte, çocuğun anne ve/veya babası vefat eder de öksüz kalırsa, zorluklar birbiri üstüne gelir. Bu zorlukların üstesinden gelmek için toplumun farklı kesimleri harekete geçerek yetim veya öksüz kalan çocukların zorluklarını hafifletme adına sorumluluk üstlenmelidir.
Bu bağlamda Müslüman toplumu, yetimi kendilerine bırakılan bir emanet olarak görür, öyle görülmelidir de. Bu sorumluluk konusunda ciddi uyarılarda bulunan Kur’ân-ı Kerim’in yetime dair hükümlerini titizlikle uygulayan Hazreti Muhammed (s.a.s.), kendisi de bir öksüz olarak doğup büyümesi sebebiyle yetimin hakkı ve öksüzlere karşı sorumluluklar hususunda bizlere ışık olacak birbirinden güzel sözler söylemiş ve fiilen de takdire şayan davranışlar sergilemiştir.
Bunlardan hareketle yetime karşı duyarlılık İslâm toplumunun önemli hassasiyetlerinden biri olmuştur. Bulgaristan Müslümanları arasında da özel bir duyarlılık konusu olan yetim hakkı ve yetimin gözetilmesi, son yıllarda Başmüftülük teşkilâtının ortaya koyduğu gayretlerle kurumsallık da kazanmıştır. Başmüftülük ile bölgesel ve yerel birimlerinin Müslüman toplumu ile oluşturduğu yetim konulu işbirliği sonucunda her yıl yüzlerce yetime düzenli maddi yardımlar yapılır olmuş, ayrıca yetime karşı manevî sorumluluklar hususunda da adımlar atılmaya başlamıştır.
Bu duyarlılığı artırmak adına her yıl düzenlenen Yetimler Haftası ve bu vesileyle millî çapta yapılan yardım kampanyaları her yıl daha büyük bir ilgiye mazhar olmaktadır. Bunun sonucunda toplanan yardımlar her yıl rekor yaparak artmaktadır. Bu yardımlar sayesinde 2025 yılında 626 yetim çocuğa her ay maddi yardımlar yapılmıştır. Bu yardımları bundan sonra da yapmak adına Başmüftülük 10-16 Kasım 2025 tarihleri arasında Yetimler Haftası kapsamında millî yardım kampanyası düzenleyecektir.
Yetime bir el de biz uzatalım...
İslâm dini, her insanı belirli hak ve sorumluluklar taşıyan bir şahsiyet olarak kabul eder. Her şeyin sahibi olan ve Mâlikü’l-mülk ismini taşıyan bütün mülkün mutlak sahibi Cenâb-ı Allah, mahlûktın en şereflisi olarak yarattığı insana mülkü üzerinde..
Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.
İslâm dinine göre insan mükerrem, hürmet edilen ve saygın bir varlıktır. İnsanın saygınlığı, Allah tarafından yaratılmış olmasından kaynaklanmaktadır. İnsanın saygınlığı açısından kendi saygınlığını koruyup korumaması pek de önemli değil, o onu..