Psikolog Mihaylina Abraşeva, özellikle son günlerde şahit olduğumuz şiddet olaylarını, bir yandan Stara Zagorada erkek arkadaşı tarafından maket bıçakla saldırıya uğrayan ve 400 dikiş atılan 18 yaşındaki kızı, diğer yandan Tsalapitsa’da 24 yaşındaki Dimitır Malinov’un öldürülmesini yorumlarken geleneksel değer sisteminin yabancı bir sistemle değiştirilmesinin toplumdaki saldırganlık vakalarının temel nedeni olduğunu söyledi. Uzmana göre, toplumun değer sistemi ne yazık ki çökmüş durumda ve herkes kendi değer sistemini oluşturmaya çalışıyor.
“Bireyin kendi seçimlerini yaptığına dair yanlış anlaşılan bir neoliberal doktrin buradan kaynaklanmakta. Birey bunları yapıyor ama kafası karışmış bir değerler sistemi temelinde gerçekleştiriyor. “Param varsa her şeye sahip olabilirim ve onu uygun gördüğüm gibi kullanabilirim. Yeni model telefon veya 18 yaşında bir kız kesinlikle fark etmez - her iki durumda da sahibi benim ve ben onlarla ne istersem yapabilirim” mantığı var. Mahkemenin ve savcılığın ne yapması gerektiği hakkında yorum yapmayacağım, ancak maddi neoliberalizm dünyasında kaybolduğumuzu, unuttuğumuzu ve gençlerin neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğrenmediğini söylemek istiyorum. Bunun ise zihinsel sorunlara, kaygı bozukluklarına, saldırganlığa giden en kısa yol olduğunu belirtmek isterim. Aile içi şiddet demeyeceğim çünkü bu sadece aile içi şiddet değil, ne yazık ki şiddet her yerde. Herkes nasıl yaşayacağına, nasıl seçim yapacağına dair kendi görüşleri, kendi fikirlerini uygulamaya çalışmasından dolayı böyle oluyor. Hızlı tempolu dünyada hiçkimse, büyük ölçüde aileler de buna dahil, doğru değer sistemi oluşturma görevini üstlenmiyor. Ayrıca eğitim sisteminde, eğitimin yanı sıra eğitici işlevleri de olduğu gerçeğinden tamamen uzaklaşıldığını düşünüyorum” sözlerini kullandı Abraşeva.
Uzmana göre, “Param var, gücüm yetiyor ve umurumda değil. İstediğimi yapma hakkım var” türündeki tutum ceza alınmayacağı düşüncesinin sonucudur.
“Erich Fromm, “Özgürlük en büyük sorumluluktur” demiştir ve bu değer “özgürlük” bir sorumluluk olarak algılanmadığı sürece, açıklanamaz zulüm ve saldırganlık eylemleri meydana gelmeye devam edecektir. Bu eylemleri gerçekleştirenler için bir yaptırım olmayacak, çünkü onların büyük ölçüde araçları, bağlantıları var ve adalet sistemini etkiliyorlar. Bu herkes tarafından bilinen bir şey şu ki, adalet sistemi mağdurları korumaktan çok suçlunun haklarını ihlal etmemeye çok daha fazla önem veriliyor. Bunun sonucu ise son derece rahatsız edici başka bir dokunulmazlık ve adaletsizlik unsuru ortaya çıkıyor” sözlerini kullandı psikolog.
Abraşeva, Bulgaristan vatandaşlarının özünde adil insanlar olduğunu ve kötülük yapanın adil bir şekilde cezalandırılmasını istediğini vurguladı. “Bazen kanunun ve kanunu uygulayan kurumların, mağduru savunmak ve adaleti yerine getirmek yerine failin hakkını korumak için daha fazla enerji harcadıkları ortaya çıkıyor. Bu karışık değer sisteminden dolayı böyle oluyor. Yani insanlar artık neyin önemli olduğunu, neyin doğru olduğunu, çocuklarına sahip olma haklarını savunmamaları gerektiğini neden öğretmeleri gerektiğini bilmiyor. Temel değerlere saygı duyulmuyor” dedi psikolog.
Mihaylina Abraşeva’ya göre şiddet ve saldırganlık durumlarının ikinci nedeni, son yıllarda toplumun bölünmesi. Psikolog, “Bu süreç, özellikle 2020 yılında, resmi makamların bunu bir tür kahramanlık olarak ilan etmesiyle başladı, yani “Ya benimlesin ya da bana karşısın”. Bu durum gençleri cezbetmekten, onlara her ne pahasına olursa olsun kendilerini savunmaları gerektiği hissini vermekten geri kalmadı. Artan saldırganlık seviyeleri de bu bölünmeden kaynaklanıyor. Sürekli tartışıyoruz ve sadece sanal ortamda değil. Sürekli olarak kimin haklı olduğunu tartışıyoruz ve diğer insanların fikirlerini kabul etmiyoruz” dedi.
Uzmana göre saldırganlık ve şiddet olaylarını tetikleyen üçüncü neden uyuşturucu kullanımı. Psikolog, bunun son derece ciddi bir sorun olduğunu hatırlatarak, uyuşturucu kullanımının 10-12 yaşlarında başladığını ve genellikle seçkin okullarda gözlemlendiğini söyledi.
Abraşeva’ya göre, toplum tüm bunlara tepki göstermeli. Psikolog, insanların psikolojisinin bu şekilde karıştırılmasından duyduğu rahatsızlığı belirtti ve buna karşı olduğunu söyledi, “çünkü bu kadar canice davranan ve bir cana kıyabilen bu kişi normallik paradigmasının dışında, temel insani değerleri yok sayıyor.”
Kaynak: BNR-Plovdiv Radyosu
Türkçesi: Bedriye Haliz
Edirne Trakya Üniversitesi (TÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Yıldırım, 1878’den günümüze kadar Bulgaristan'dan Türkiye’ye göçler konusundaki çalışmasını BNR Türkçe Yayınlar Bölümünde “Sizden bize, Bizden size” programında..
Dağlarında, ormanlarında, meralarında yetişen bir birbirinden farklı ağaç, çiçek ve şifalı bitkiler sayesinde Avrupa’da en kaliteli ve çeşitli arı balı türlerine sahip ülkemiz Bulgaristan’da farklı bölgelerden farklı nesillerden..
İki kez Avrupa şampiyonu olan, Bulgaristan'a üç dünya madalyası kazandıran güreşçi Efrahim Kamberov ile Naim Süleymanoğlu'nu konuştuk. Kamberov, Naim ile hem spor sahalarında, hem hayatta yakın dostlukla bağlıydı. Bir şampiyondan bir şampiyonu..