Washington’da ikamet edenve Okyanus’un ötesindeki Bulgaristan vatandaşları üzerinde araştırmalar yapan yurttaşımız Prof. Asen Asenov, “vatan duygusu mahrumiyeti bizi birleştiriyor” diyor. Bulgaristan'daki demokratik değişimin sonrasında Amerika'ya başlayan göçmen dalgası, kendisi de buna dahil, birçok uzmanımızı da beraberinde sürükledi.

Prof. Asenov, "Bu, Bulgaristan için büyük bir trajedi ve Amerika Birleşik Devletleri için büyük bir hediyedir" diye belirtiyor. ABD'ye göç eden Bulgaristanlıların sayısına ilişkin net bir istatistik yok. Dağınık bir şekilde olmalarından ve iki ülkenin mevzuatlarından dolayı bunun hayli sebepleri vardır . 

Prof. Asen Asenov, Bulgaristan Radyosu’na verdiği demeçte şunları paylaştı: 

"İlk güçlük, kimin Bulgar olduğunu belirlemektir. Eeğer bir çocuk ABD'de Bulgar anne ve babanın çocuğu olarak doğarsa, ABD mevzuatı onu Amerikalı olarak kabul ediyor, Bulgaristan mevzuatı ise ona ancak Bulgar vatandaşlığı için gerekli belgeleri sunması durumda Bulgar muamelesi yapıyor.

Prof. Asenov, Washington'da Bulgar Topluluğu Merkezi'nin kurucularından biridir. Bazı verilere göre ABD'deki Bulgaristanlıların sayısı 400.000'in üzerinde. Bana göre bu son derece abartılmış bir rakamdır. Resmi verilere göre sayıları 120-130.000 kişi arasındadır, ancak büyük bir olasılıkla 250-300.000 civarındalar. Washington bölgesi için (yaklaşık 100 kilometre civarı) yaklaşık 10-15.000 kişi olduğumuzu düşünüyorum. 

Sınırsız İmkanlar ülkesindeki Bulgar topluluğunun dağınık olması yanı sıra ilgi alanları ve becerileri açısından da son derece çeşitlilik gösterdiğini belirten Prof. Asenov sözlerini şöyle sürdürüyor: 

“Geçen yüzyılın 90’lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri’ne binlerce Bulgaristanlı geldi ve bizi birleştiren şeylerden biri vatan duygusu mahrumiyeti, dostlarla, kültürle ve dil ile bağlantıların eksikliği oldu. 2000 yılında internet, Bulgar televizyonunu, Bulgar filmerini izleyebilecek ve vatanımızla daha canlı bağlantımız olacak kadar gelişmemişti. Telekomünikasyon ise oldukça pahalı ve sınırlı bir hizmetti. Burada, iletişim, mesleki gelişim ve yeterlilik eksikliği sıkıntısını yaşayan göçmenlerle görüşmelerimiz, Washington'da Bulgar Topluluğu Merkezi’ni kurma sebeplerinden biri oldu.

2002 yılında “Az. Kliment Ohridski” Bulgar Okulu kuruldu. O zaman da Bulgar ruhunu canlı tutan Tsveti Doseva, kavalcı Valeri Georgiev ve diğer müzisiyenlerin katılımıyla “Lyuti çuşki”(Acı biberler) halk müziği grubu da oluşturuldu. Okuldaki çocukların sayısı 30 ila 40 arasındaydı ve bu misyonu üstlenen kişilerin çalışma enerjisini hiç bir zaman unutmayacağım”.

2002 yılında, doktor, müzisiyen ve hukukçu yurttaşlarımızın maddi desteği ile açılan Bulgar Topluluğu Merkezi 7’den 77’ye Bulgaristanlıyı birleştiren 12 film festivali, 14 yıllık Bulgarlar toplantısını, yerli sanatçılar ve dans gruplarının sahne aldığı bir çok konserler düzenledi.

Prof. Asen Asenov devamla: “Bu insanların etkinliklerimize katılmasını, aralarında bağlantılar kurmalarını, kültürlerini korumalarını amaçlıyoruz. Dahası- onlar Amerikalılar arasında yaşıyorlar ve çalışıyorlar ve kültürümüzün zenginliğini, müziğimizi, danslarımızı, tarihimizi, Bulgar mutfağınıve Bulgar ruhunun genişliğini görmeleri için arkadaşlarını da davet etmelerini sağlamak istiyorduk. 23 yıldır Bulgar Topluluğu Merkezinin misyonu budur” diye belirtti.

Washington’dan Bulgarlar, ABD’nin başkentinde Eylül ayı sonunda düzenlenen Dünya Kültür Festivali’ne de katıldılar. Festivalde, ABD’den folklor grupları, gaydacılar ve kukeriler ile birlikte ülkemizin farklı forklor bölgelerini tanıttılar.

Asen ABD’deki Bulgar topluluğu ile ilgili aktif çalışmaları yanı sıra ekonomi alanında değerli bir uzmandır: 

Prof. Asen Asenov, Okyanus ötesindeki hayatı seçme sebeplerini şöyle anlatıyor:  "80'lerin sonu ve 90'ların başında Sofya'daki Ulusal ve Uluslararası Ekonomi Üniversitesi'nde öğretmenlik yapıyordum, ancak yavaş değişim ve mesleki gelişim isteğim beni ABD'ye getirdi.2006 yılında Washington'daki Amerikan Üniversitesi'nde sözleşmeli öğretim görevlisi oldum. Son 6 yıldır araştırma çalışmalarım Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Ulusal Sağlık Enstitüsü’ndedir. Orada ekonomi uzmanı olarak çalışıyorum ve dünyanın en iyi finanse edilen ve en ünlü biyomedikal araştırma enstitüsü olduğunu söyleyebilirim. Enstitüde, Bulgaristan’dan da olmak üzere dünyanın her yerinden araştırmacılar çalışmaktadırlar. Benim görevim ABD hükümetinin biyomedikal araştırmalara yaptığı tüm yatırımların mali analizlerini ve etki değerlendirmelerini hazırlamaktır.” 

Çeviri: Ergül Bayraktar