Güllerim kana benzer,
Gökyüzü sana benzer,
Güzel kızın manisi
Kuşlara benzer.
“Kısaca” başklıklı iki dilli mani derlemesinin “Aziz Kardeşler Kiril ve Metodiy” Milli Kütuphane'nin “Pismena” klübünün Kasım ayı etkinliği çerçevesindeki tanıtımına bu mani ile başladı dört dizelik halk eserlerinin çevirisini yapan Aziz Taş.
Bulgaristan Bilimler Akademisi BAN Etnoloji ve Folklor Araştırmaları Enstitüsü’nden Behrin Shopova, “Prof. Asen Diamandiev” Müzik, Dans ve Resim Sanatı Akademisi’nden Zoya Mikova, “Aziz Kliment Ohridski” Üniversitesi’nden Aziz Şakir tarafından derlenen ve Marin Merekyov tarafından resmedilen maniler, ülkemizde Türkler, Tatarlar ve Gagauzlar ve Türkçe konuşan Romanlar arasında rastlanmaktadır.
"Kısaca/Късаджа/ Накратко" ismini taşıyan kitaptaki maniler, Türklerin yaşadığı Kuzeydoğu ve Güneydoğu Bulgaristan’dan, Tatarların yoğun olduğu Ruse ilinin Vetovo kasabasından ve Gagauzların çoğunlukta olduğu Dobriç ili Balgarevo köyünden değerlenirken Behrin Shopova, Tırgovişte’nin Dolna Hubavka köyünden bir halk ozanın 1954 yılına ait özel defterinden eserlere de yer verdiklerini paylaştı.
Anonim halk edebiyatında nazım türü olan manilerin temel konusu aşk olsa da:
İndim çeşme başına
Yazı yazdım taşına;
Sevda nedir bilmezdim,
O da geldi başıma.
Ayrı düşenlerin en önemli haberleşme aracı mektuptur:
Dağlarda kar kalmadı,
Yürekte kan kalmadı;
Daha çok yazacaktım,
Mektupta yer kalmadı.
Tatar manisi/şın:
Kave pişiririm,
Korkarım taşırırım;
Yar aklıma geldikçe
Her işi şaşırırım.
Gagauzlara ait bir manide şöyle deniyor:
Manemi çala çala,
Çıktım birinci dala.
Korktum dal kırılacak
Sevgilimi eller alacak.
Behrin Shopova, Bulgaristan Radyosuna konuşurken Sosyalizm/Komünizm dönemine ait manilere de rastladıklarını paylaştı:
Menekşemin kokusu yok,
Sevgilimin uykusu yok.
Biz BKP oğluyuz,
Kimselerden korkumuz yok.
Fotoğraflar “Aziz Kardeşler Kiril ve Metodiy” Milli Kütuphane'nin “Pismena” klübü tarafindan servis edilmiştir.
Fotoğraflar: Stefan Rangelov
Roma’dan daha eski bir kent, bir dünya şehri düşünün. Medeniyetler beşiği ve antik dönemlerden günümüze kadar gelen bir kültür ocağı! Onun adı Plovdiv! Büyük İskender’in babası 2. Filip tarafından 2. asırda kurulan kente Filipopolis adı..
Kapya hasadı sezonunda Kirkovo’ya bağlı Çorbadjisysko ve etraf köylerinden biber üreticileri, mahsulu toplamak üzere tarlalara akın ediyorlar . Yaklaşık 200 dekar biberin yetiştirildiği bu bölge, Kirkovo Belediyesi’nde kapya üretiminde birinci..
Geleceği her ne kadar dizayn etmeye çalışırsak bazen hayatımızı asıl belirleyen şey, rastlantılar olur . Bir buraya bir oraya savrulup tesadüfler dizisi peşinde sürüklenen insanın kendini muhteşem bir masalın içinde bulması da ihtimaller dahilinde...